fbpx

Google’da ‘bulma garantili’ arama yöntemleri

En çok kullanılan arama motorlarından biri olan Google, milyonlarca bilgiye anında ulaşmamızı sağlıyor. Fakat bu dev bilgi deposu içinde aradığımızı bulabilmek günden güne zorlaşıyor. Buna bir çözüm olarak Google gelişmiş arama yöntemlerini kullanabiliriz. Bu sayede aramalarımızı filtreleyebilir, erişmek istediğimiz bilgilere daha kısa sürede erişebiliriz. Bu yöntemler Yandex ve Bing gibi arama motorlarında da kullanılabiliyor.

‼️ Metinde örneklendirme yapılırken kullanılan anahtar kelimeler ‘yanlış bilgi’ , ‘doğrula’  ve ‘dogrula.org’ şeklindedir. Siz arama yaparken dilediğiniz anahtar kelimeyi ya da kelime gruplarını aynı kodlar eşliğinde kullanabilirsiniz.

Tam eşleşme yöntemi kullanılmadan, doğrudan arama yapılmıştır. Kaynak
Yukarıdaki ekran görüntüsü gelişmiş arama yöntemlerinin arama sınırlandırmadaki önemini vurgulamak için eklenmiştir. Doğrudan arama yapıldığında çıkan sayfaların sayısı gelişmiş aramaya kıyasla oldukça fazladır. Aramanızı daraltmak ve işinizi kolaylaştırmak için aşağıdaki yöntemlere başvurabilirsiniz.

Tam eşleşme yöntemiyle arama

Google’da tam eşleşme arama yöntemini kullanırken arayacağımız kelime ya da cümlenin başına ve sonuna tırnak işareti koymalıyız. (“…”) Bu yöntem sayesinde arama motorunda aradığımız ifadenin birebir karşılığını bulmamız mümkün. Bu sayede tırnak içerisine yazılanlar aynı sıralamayla arama sonuçlarında karşımıza çıkacaktır.

Tam eşleşme yöntemi kullanılarak arama yapılmıştır. Kaynak

Arama birleştirme tekniğiyle arama

İngilizcede ya da anlamına gelen OR kelimesini Google’da arama yaparken aranan kelimelerin arasında kullanmak, kelimelerden en az bir tanesinin bulunduğu sonuçları verecektir.

Arama birleştirme yöntemi kullanılarak sorgulanmıştır. Kaynak

Eksik bilgileri dahil ederek arama

Bu yöntem tam olarak hatırlayamadığımız bilgilere erişebilme imkanı sağlıyor. Bazen o sırada aklımıza gelmeyen bilgileri bulmamız zorlaşıyor. İşte tam o sırada yıldız işaretini kullanmak aramada her şeyin önümüze çıkmasını sağlayacaktır. İlgili yere yıldız (*) işaretini koymak aklınızdaki eksik bilgilerin arama sonuçlarınız arasında görüntülenmesini sağlayacaktır.

Eksik bilgileri dahil ederek arama yapılmıştır. Kaynak

İnternet sitesinde arama

Eğer aradığınız ifadeyi belirli bir internet sitesi içeriğinde bulmak istiyorsanız site: operatörü yöntemini kullanabilirsiniz. Bu sayede aramanızı daraltarak bağlantı adresi ve anahtar kelimenizin birleştiği sayfalara erişirsiniz.

Site operatörü yöntemi kullanılarak sorgulanmıştır. Kaynak

Intitle ile başlıkta arama

İnternet sitelerinin sayfalarındaki başlık şeklinde etiketlenen metinlerde intitle operatörüyle arama yapılabilir. Intitle ile birlikte sorgulandığında Google sonuçları aranan ifadeyi başlığında bulunduran sayfaları görüntüler. intitle:“yanlış bilgi” şeklinde arama yaparsanız yanlış bilgi kelimesinin başlıkta yer aldığı sayfalar karşınıza çıkacaktır.

Intitle ile başlıkta arama yöntemi kullanılarak sorgulama yapılmıştır. Kaynak

Allintitle ile arama

Sorgulanan kelime ya da kelime grubunun başına allintitle: operatörünü eklendiğinde yalnızca sorgulanan kelimenin sayfa başlığında yer aldığı sonuçlar görüntülenir. Bu sayede bir konuyla alakalı sayfalara doğrudan ulaşılabilir. Bu operatör anahtar kelimenin sayfa içeriğinde bulunduğu sayfalar eler ve direkt alakalı sonuçları listeler.

allintitle: operatörü kullanılarak arama yapılmıştır. Kaynak

Intitle ve Allintitle arasındaki fark nedir?

intitle: operatörü yalnızca ardına yazılan kelimeyi başlığında bulunduran sayfaları görüntüler. allintitle: ise tüm kelime grubunu baz alır. Aynı kelime grubu üzerinde iki operatörü kullanarak iki farklı arama yaparsanız aradaki farkı görebilirsiniz.

URL içinde arama

URL ya da internet sitesi bağlantısı içinde arama yapmak için iki seçenek vardır. Bunun için inurl ya da allinurl operatörleri kullanılabilir. İnurl: ile anahtar kelime kullanılarak arama yapıldığında bu kelimenin url içinde yer aldığı sayfalara ulaşılır. İnurl anahtar kelimenin sayfa adresinde diğer kelimelerin de sayfa içeriğinde bulunduğu sayfaları görüntüler. İnurl tüm aramanın değil yalnızca anahtar kelimenin url içinde olduğu sayfalara ulaşmak için kullanılır. İnurl allinurl operatörüne göre aramanızı daha dar bir pencereden yapmanızı sağlayacaktır. Diğer seçenek olan allinurl operatörü, allintitle: ile benzer bir şekilde kullanılır sadece sayfa başlığı yerine url bazlı olduğu için farklıdır. Allinurl operatörü sayesinde aramanızı hem sayfa adında hem domain ve klasör adında yapmış olursunuz. Tüm kelimelerin sayfa url’sinde bulunduğu sayfalara ulaşmak için alluinurl operatörünü kullanabilirsiniz.

inurl: operatörü kullanılarak sorgulama yapılmıştır. Kaynak

allinurl: operatörü kullanılarak arama yapılmıştır. Kaynak

Ön bellek sürümünde arama

Google tarafından indekslenen bazı içerikler daha sonra silinebiliyor. Yakın zamanlarda –birkaç gün içinde- silinmiş olan içeriklere ulaşabilmek mümkün. Bunun için Google’ın ön belleğine alınan sürümlere cache operatörü ile ulaşılabilir. Google ön belleğine ulaşmak ya da sosyal medya erişimini sağlamak için cache ile birlikte ilgili bağlantı linki kullanılabilir.

Ön bellek sürümünde arama yapılmıştır. Kaynak

Dosya biçimine göre arama

Anahtar kelimenizi içeren dosya formatına göre arama yapmak için filetype operatörü kullanılabilir. Filetype operatörünün yanına dosya tipinin kısaltması eklenerek (örneğin pdf, doc, ppt gibi) arama yapıldığında belirtilen dosya biçimindeki sonuçlara ulaşılır.

Dosya tipine göre arama yöntemi kullanılarak sorgulama yapılmıştır. Kaynak

Belirli bir tarih aralığına göre arama

Google üzerinde belirli bir tarih bazında arama yapmak için belirlenmiş olan sayıların arasında iki nokta (..) kullanılır. Bu sayede iki sayı aralığındaki sonuçlar listelenecektir. Bu yöntemle belirli yıllar arasında arama yapmak da işinizi kolaylaştıracaktır. Başlangıç ve bitiş yıllarının arasına iki nokta karakteri eklenerek alakalı yıl aralığını içeren sonuçlara ulaşılır.

Tarih aralığına göre arama yöntemi kullanılarak sorgulama yapılmıştır. Kaynak
Tanım arama

Bir anahtar kelimenin ya da sözcük grubunun tanımına veya başka dillerdeki anlamına ulaşmak istiyorsanız define: operatörünü kullanabilirsiniz. İngilizcede tanımlamak anlamına gelen define sözcüğü anahtar kelime ya da sözcük grubuyla beraber kullanıldığında tanımları veya ilgili kelimenin başka dillerdeki anlamlarını listeler.

Tanım arama yöntemi kullanılarak sorgulama yapılmıştır. Kaynak

Alakalı siteleri bulma

Bir internet sitesine benzeyen ya da onunla ilişkili olan diğer siteleri bulmak için related operatörü kullanılır. Bilinen internet sitesinin linkinin önüne related: operatörü eklenerek arama yapılır. Bu sayede bağlantı linki eklenen internet sitesine benzer sayfalar arama sonuçlarında görüntülenecektir. Fakat bu operatör her internet sitesinin benzer sonuçlarını vermeyebilir.

Alakalı siteleri bulma yöntemi kullanılarak sorgulama yapılmıştır. Kaynak

Sosyal medya platformlarında arama

İlgili sosyal medya platformunda ilgili kelimeyi aramak için @ ifadesinin yanına ilgili sosyal medya platformunun adı yanına da aranacak kelime yazılarak sorgulanabilir.

Sosyal medya platformlarında arama yöntemi kullanılarak sorgulama yapılmıştır. Kaynak

Etiketler içinde arama

Aranacak kelimenin öncesinde # karakteri yani etiket kullanılarak bu etiketi kapsayan paylaşımlar listelenebilir.

Etiketlerde arama yöntemiyle sorgulama yapılmıştır. Kaynak

Ekimde, Doğrula Sepeti’nde fiyatlar %4.21 arttı

Bu yazımızda her ayın 3’ünde bolca konuşulan enflasyon oranlarını konu aldık. Doğrula olarak da bir ürün sepeti oluşturup bir aylık fiyat değişimini ölçtük. Öncelikle temel kavramlar olarak enflasyonu ve TÜFE’yi açıklamak isteriz.

Temel Kavramlar

Enflasyon: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na göre enflasyon fiyatların genel seviyesindeki değişimdir. Toptan eşya fiyat endeksleri, tüketici fiyat endeksleri, üretici fiyat endeksleri ve özel kapsamlı TÜFE göstergeleri gibi çeşitli endeksler aracılığı ile ölçülmektedir.

TÜFE: Tüketici tarafından satın alınan mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişimleri ölçen endekstir. TÜFE hesaplanırken örnek bir kitlenin mal ve hizmete ne kadar para harcadığı bulunarak TÜFE hesaplamasında mal ve hizmetlerin ağırlığı belirlenir. Her ay mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişim ölçülür ve ağırlıkları ile çarpılır. Çıkan sonuç TÜFE’dir.

Enflasyon neden önemlidir?

Öncelikle enflasyonun olması demek tüketicilerinin aynı para ile daha az mal ve hizmet alması demektir. Ayrıca, reel faiz enflasyon oranı ile doğrudan bağlantılı olduğu için nominal faiz oranının belirlenmesinde de enflasyon göz önünde bulundurulur.

Türkiye’de enflasyon

Her ayın 3’ünde TÜİK enflasyon oranlarını açıklamaktadır. Başta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası olmak üzere pek çok kamu ve özel kuruluş TÜİK’in enflasyon oranlarına göre karar vermektedir.

Sosyal medyada TÜİK oranları

Son zamanlarda TÜİK’in enflasyon oranları sosyal medyada çokça konuşulmaktadır. Sosyal medya kullanıcılarının bazıları da TÜİK’in enflasyon oranlarına güvenmediğini ifade ederek TÜİK’i eleştirmektedir.

Enflasyon oranını paylaşan diğer kuruluş ENA Grup

TÜİK’in yanında Enflasyon Araştırma Grubu(ENAGrup) da Türkiye’deki tüketici enflasyonunu ölçmektedir. Sosyal medyada TÜİK’in yanında bu grubun da enflasyon oranı paylaşılmaktadır. ENAGrup’un enflasyon oranları ile TÜİK’in enflasyon oranları birbirinden farklı çıkmakta ve bu sebeple de sosyal medya kullanıcıları TÜİK oranlarından şüphe duymaktadır. Çoğunlukla ENAGrup’un tüketici enflasyon oranı daha yüksek çıkmaktadır.

TÜİK ve ENA Grup Enflasyon oranları

3 Kasım’da TÜİK bu ayki enflasyonun (TÜFE) yüzde 2,39 arttığını açıklarken ENA Grup ise kendi verisinin yüzde 6,9 arttığını açıkladı.

Gıda sepetinde ise TÜİK’in enflasyonu yüzde 1,92 artarken, ENA Grup’un sepeti 9,1 artmıştır.

TÜİK Ana Harcama Gruplarına göre Aylık Değişim Oranları
ENA Grup Ana Harcama Gruplarına göre Aylık Değişim Oranları

Doğrula aylık fiyat artışı hesaplaması

Doğrula olarak bizde aylık olarak bazı tüketici ürünlerindeki fiyat değişimini ölçmek istedik. Metodolojimiz ve aldığımız fiyatların kaynaklarını da paylaşarak size ürün sepetimizdeki ürünlerin Ekim ayındaki fiyat değişimini gösteriyoruz.

Aylık enflasyon oranları ve bizim sepetimizin fiyat artışı

Doğrula sepetinin tamamında bir aylık fiyat artışı yüzde 4,21’dir. Gıda sepetimiz ise yüzde 3,75 artmıştır.

Sepetimizdeki fiyatlarda fiyatı en çok artan 10 ürünü ise aşağıda verdik.

ÜrünlerAylık ortalama artış (%)
Karpuz63,39084771
Sakatat53,22788896
Tuz51,33937563
Şeftali33,20555822
Sivri Biber29,72636816
Cep Telefonu Paketleri26,91415313
Mayonez23,96584963
Kesme Şeker23,95143488
Yeşil Soğan23,77963738
Havuç23,63093504

ENA Grup ve TÜİK ile bizim sepetimiz arasında bu kadar farkın olmasının sebeplerinden ikisi bizim sepetimizde daha az ürün olması ve aldığımız fiyatların kaynaklarının farklı olmasıdır. Aşağıdaki Excel dosyasında ürünlerin ortalama fiyatlarını, fiyat artışını artışını, ürünlerin sepetteki ağırlıkların, alt sepet gruplarının ve tüm sepetin fiyat değişimini bulabilirsiniz.

Ekim ayı Fiyat Artışları

Metodolojimiz

Fiyat değişimini incelerken 145 ürün grubunu baz aldık. TÜİK’ten aldığımız enflasyon sepetindeki bazı ürünleri çıkardık ve bazılarının ağırlıklarını değiştirdik. Amacımız bir ailenin bir ayda temel olarak tüketebileceği ürünlerdeki fiyat değişimini ölçmekti. Bu sebeple temel olmayan gıda ürünlerini ve kıyafet, otomobil gibi her ay alınması gerekmeyen ürünleri çıkardık.

Hangi kaynakları kullandık?

İncelememizi yaparken sadece internet sitelerini kullandık. Gıda ürünlerinin, kişisel bakım malzemelerinin, temizlik malzemelerinin ve gıda sarf malzemelerinin fiyatlarını dört marketin online alışveriş sitesinden aldık. Bunlar Migros, A101, Carrefour ve Şok’tan aldık. Bu marketler ülkenin en yaygın olan marketlerindendir. BİM’in internet sitesinde fiyatlar yazmadığı için BİM’i incelemedik.

Ortalama kirayı ölçmek için Endeksa, Sahibinden ve Zingat’a baktık. Bu sitelerde üç büyük şehrin İstanbul, Ankara ve İzmir kira ortalamalarını aldık. Su faturası için de İski, Aski ve İzsu’ya baktık. Elektrik ücreti için EPDK’ya baktık. Doğalgaz için İGDAŞ, Başkentgaz, İzmirgaz, İzgaz ve Enerya’nın ücretlerini aldık. Tüp Gaz ücreti için Aygaz, İpragaz ve Milangaz’ı ele aldık. Benzin, motorin ve LPG için Petrol Ofisi, BP ve Shell’in fiyatlarına baktık. Metro ve belediye otobüsleri için İstanbul, Ankara ve İzmir fiyatlarını inceledik. Cep telefonu paketlerini Vodafone, Turkcell, Türk Telekom ve PTTCELL’den aldık. İnternet paketlerini ise Superonline, Türk Telekom, Türknet ve Netspeed’i inceledik.

Fiyat değişimini nasıl hesapladık?

145 ürün grubunun her birinin bir kaç kaynaktan aldığımız fiyatlarının ortalamasını bulduk. Ürün sepetinde yer alan kaynaklardan fiyatlarını aldığımız ürünlerin gramajı birbirine çok yakındır. TÜİK’ten aldığımız ürünlerin ağırlıklarında bazı değişimlere gittik. Öncelikle ürünlerin ağırlıklarını yüzde yüze eşitlemek amacıyla ürünlerin ağırlıklarını iki ile çarptık. Daha sonra ağırlıklarda bazı değişimlere gittik. Aşağıdaki Excelde ürün ağırlıklarını ve değişim yaptığımız ürünleri görebilirsiniz.

Sepet Ağırlıkları

Eylül ve Ekim ayı için elimizdeki ortalama fiyatlar ile ürünlerin ağırlıklarını çarptık ve bu ağırlıkları toplayarak sepet fiyatını bulduk. Sonunda elimizdeki iki ayın sepet fiyatı vardı.  Ekim ayının sepet fiyatından Eylül ayının sepet fiyatını çıkardık. Çıkanı Eylül ayının sepet fiyatına bölüp 100 ile çarptık. Sonuçta elimizdeki sepetin fiyatının bir ayda yüzde kaç arttığını bulduk. Bu işlem ile tüketici fiyat endeksini bulmuş olduk.

Yrd. Doç. Dr. Oktay Kızılkaya’nın hazırladığı slayttan alınmış Tüketici Fiyat Endeksi örneği

Metodolojimiz ile alakalı eleştirilerinizi ve önerilerinizi bekliyoruz. Eleştirilerinizi veya önerilerinizi e-mail yoluyla erselalemdar@doğrula.org adresine yada Doğrula’nın sosyal medya adreslerine gönderebilirsiniz.

Tartışma programlarındaki kadın konuk oranına ilişkin bir inceleme

ℹ️ Metodoloji

Bu çalışmanın amacı Türkiye’de televizyonda ve YouTube’da yayın yapan tartışma programlarındaki kadın konuk sayısını tespit etmektir. Geleneksel medya ve yeni medyada yayınlanan tartışma programlarındaki kadın konuk sayılarını ortaya koymak iki mecra arasındaki farklılıkları öne çıkarmak açısından da önemlidir. Bu kapsamda dijital medyada Medyascope, Bizim TV, Karar TV, Sedef Kabaş TV ve Daktilo 194 programlarındaki tartışma programları örneklem olarak seçilmiştir. Televizyon için ise örneklem A Haber, CNN Türk, Habertürk, Halk TV ve TRT Haber olarak belirlenmiştir. Örneklem seçiminde televizyonda reyting oranları dijital medyada ise abone sayıları esas alınmıştır. Buna ek olarak, Nevşin Mengü, Cüneyt Özdemir’in YouTube kanallarındaki programlarının örnekleme dahil edilmemesinin sebebi programa yeterince konuk katılmamasıdır. 

Ne yaptık ? 

Tartışma programlarında ya da çok konuklu yayınlardaki kadın konukların oranına dair bir veri seti oluşturmaya çalıştık. 1-31 Ağustos 2021 tarih aralığında yayınlanan programları inceledik. Ulaştığımız veriler neticesinde bir ay içinde kişilerin kaç kez ekrana çıktığını da tespit etmiş olduk. Ocak 2021’de KADER’in yaptığı “TV Tartışmalarında Cinsiyetler Arası Uçurum” adlı araştırma bizler için yol haritası olmuştur.

Bu çalışmayı yaparken konukların farklı bir cinsiyet kimliğine sahip olmadığını varsaydık.

Çalışmanın verilerine buradan ulaşabilirsiniz.

Konuya ilişkin yapılan çalışmalar

✏️KADER’in Temmuz 2020-Ocak 2021 tarihlerinde 6 aylık periyotta, haber odaklı 13 televizyon kanalında en çok izlenen zamanda tartışma programlarını konukların cinsiyet dağılımları açısından inceleyen çalışmasının sonucunda konukların %90’ının erkek olduğu görülmüştür. Kadın konukların genel oranın yalnızca %10’unu oluşturuyor olması tartışma programlarındaki konuklar bağlamında cinsiyet eşitsizliğini ortaya koymaktadır. Biz de bu açıdan güncel durumda televizyon açısından kadın konuk oranlarının değişip değişmediğini, dijital medyada bu oranın nasıl olduğunu saptamak için böyle bir çalışma yaptık. Bu çalışmaya benzer çalışmalar KADER’in çalışmasından sonra farklı tarih aralıklarında yapılmıştır. Buradaki önemli husus, farklı tarih aralıkları esas alındığında sonucun değişip değişmediğidir.

✏️Malumatfuruş’un Şubat 2021’de yaptığı “Tartışma Programlarının Konuk Profillerine İlişkin Bir İnceleme” adlı çalışmasında 1 Kasım-31 Ocak 2021 tarihleri arasında 7 haber kanalında haftanın her günü yayınlanan çok konuklu tartışma programları incelenmiştir. KADER’in araştırmasına benzer bir noktadan hareketle çalışmada konukların cinsiyetlerine ilişkin veriler de yer almaktadır. Malumatfuruş’un oluşturduğu veri setine göre, kadın konuk oranının %12 olduğu tespit edilmiştir.

✏️Daha önce NewsLabTurkey de Dr. Sarphan Uzunoğlu ve Verda Uyar’ın yaptığı raporda “YouTube’daki bağımsız haber ve yorum kanallarında konuk profilleri” incelenmiştir. Bu raporda dijital ortamdaki programlardaki konukların cinsiyetlere göre dağılımlarına ilişkin rakamlar da yer almaktadır. Söz konusu çalışmada toplam 403 konuk içinde kadın konuk sayısı 90’dır. Buna göre kadın konuk oranı %22’dir. İlgili raporu buradan inceleyebilirsiniz.

Hangi programları inceledik?

1-31 Ağustos 2021 tarih aralığında televizyon kanallarından A Haber’de “Canan Barlas ile Gündem” ve “Memleket Meselesi” programları, CNN Türk’te “Ne Oluyor?”, “CNN Türk Masası”, “Akıl Çemberi”, “Gece Görüşü” ve “Tarafsız Bölge” programları, Habertürk’te “Açık ve Net”, “Teke tek bilim”, “Teke tek”, “Habertürk 360 Gece”, “Enine Boyuna”, “Habertürk Gündem”, “NEdir Ne Değildir?”, “Olaylar ve Görüşler” programları, Halk Tv’de “Açıkça”, “Kayda Geçsin”, “Türkiye Nereye?” programları, TRT Haber’de Z raporu programları örneklem dahilindedir.

Aynı tarih aralığında YouTube’da yayın yapan kanallardan Medyascope’da “On the Move With Begüm Başdaş”, “Politik Akademi”, “Salgın döneminde sanatçılar ve müzik”, “Türkiye’nin iklim politikası”, “Haber Hafta Sonu”, “Sosyopolitik”, “Sosyal Hukuk”, “Gündem”, “This Week in Turkey”, “Korku İmparatorluğu Nedir?”, “Normalleşme ve bayram tatilinin vaka sayılarındaki artışa etkisi”, “Şehir Hepimizin”, “Mekan ve İnsan”, “Güne Bakış”, “Bir Kadın”, “Kültür & Tarih Sohbetleri”, “Erkek şiddeti durmuyor, bir kadın daha katkedildi”, “Ormanlar yanıyor”, “Koronavirüs salgınında artan vakalar”, “Güne Bakış”, “Aile hekimleri yeni yönetmeliğe karşı”, “Van Başkale sellerle boğuşuyor”, “Ağır Ekonomi”, “Salgında son durum”, “Eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı anlatıyor”, “Tokyo 2020’de tenis müsabakaları”, “Diyarbakır’da koronavirüs salgınında son durum”, “OGM’nin 193 milyon liralık ‘yangın’ bütçesi: Paralar nereye harcanıyor?”, “Eğitim 360”, “Koronavirüs salgınında gidişat ve artan vaka sayıları”, “Açık Oturum”, “Türkiye’deki çocuk mağduriyeti”, “Diyarbakır’da Diyanet görevlileri de aşılama kampanyasında görev yapıyor”, “Tiyatro Kooperatifi Yaz Buluşmaları 2”, “Ankara Gündemi”, “This Week in Turkey”, “Hafta Sonu Siyaset”, “Orman yangınlarını Prof. Dr. Tuncay Neyişçi’ye sorun”, “Gökkuşağı Bülteni”, “Film Çıkışı”, “Politik Akademi”, “Sınıf Meselesi”, “Sosyopolitik”, “Şanlıurfa’da vaka ve vefat sayısı artıyor”, “Gündem”, “Aşısızlar yeni mutasyona davetiye mi çıkartıyor?”, “Bir Kadın”, “Şehir Hepimizin”, “Yunanistan’da orman yangınları kontrol altına alınamıyor”, “Afganistan yeni bir çöküşün eşiğinde mi?”, “BM’den kırmızı alarm: İklim raporu bize ne gösteriyor?”, “Koronavirüs salgını: Aşılar, varyantlar, vaka sayıları”, “İktidar ve muhalefetin seçenekleri”, “NASA bir yıl boyunca Mars simülasyonunda yaşayacak gönüllüler arıyor”, “Tokyo 2020-Olimpiyatların Sesi”, “Muhalefette cumhurbaşkanı adaylığı hesapları”, “Erhan Erkut: YKS baraj puanının düşürülmesi doğru karar ama siyasi fayda için kullanıldı”, “Salgında aşı zorunluluğu tartışmaları”, “Orta Karadeniz’deki sel felaketi”, 1Ayvalık Müzesi Festivali Başladı”, “Okullar ne zaman açılacak, yeni tedbirler bekleniyor”, “ABD’nin Irak’tan çekilmesi Ortadoğu’yu nasıl etkiler?”, “İklim krizi Türkiye’yi nasıl etkiliyor?”, “Toplumun beklentileri, iktidar ve muhalefetin cevapları”, “Türkiye’yi Afganistan’da ne bekliyor?”, “Batman’da koronavirüs salgınında son durum”, “Paris Saint-Germain ve Lionel Messi’nin gelişi ile Fransa ligi”, “Gündem Çocuk”, “Atıf Ünaldı ile Netizen”, “Yeni sezon yaklaşırken özel tiyatrolar”, “Aile hekimleri yarın iş bırakma eylemi yapacak”, “Seller ve yangınlarla boğuşan Türkiye’nin afet yönetim karnesi”, “Özgür Karcıoğlu ile salgında son durum”, “Gerd Müller Özel”, “Taliban Afganistan’ı geri aldı”, “Aşıda yeni düzenlemeyle birlikte 4. doz tartışması”, “Afganistan’da son durum”, “Marmara depreminin 22. yılında Türkiye depreme ne kadar hazır?”, “Olası Marmara Depremi”, “İklim krizi ve göç”, “Müge İplikçi ile Zeytin Dalı”, “Y’a-t-il un avenir pour l’Afghanistan?”, “Afganistan’da yaşananlar ve mülteciler”, “Taliban sonrası Afganistan’da kadınları ne bekliyor?”, “Afganistan’da Türkiye’yi ne bekliyor”, “Salgının Seyri”, “Rominight”, “Afganistan, terör merkezi olur mu?”, “6 Eylül’de başlayacak yüz yüze eğitimle ilgili neler biliniyor?”, “Yine mi Abdullah Gül?”, “Taliban’ın İslam dünyasında karşılığı var mı?”, “Taliban’ın Afganistan’a hakim olması küresel cihat hareketini nasıl etkileyecek?”, “DEVA Partisi’nden “Kadın Dostu Eşitlikçi Kentler Projesi”, “Taliban’ın Pakistan’a etkisi ve Türkiye’nin politikası”, “Arif Keskin ile Taliban’ın “ılımlılığı”, “Afganistan, ABD hegemonyasının sonu mu?”, “Soli Özel ile Afganistan’dan sonra ABD ve NATO”, “Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ile artan ölüm sayıları ve Delta varyantının etkisi”, “Spor Hukukçusu Aysu Melis Bağlan, Fenerbahçe’nin TFF’ye açtığı 250 milyon TL’lik davayı y.”, “Kültür & Tarih Sohbetleri”, “Doğuş Şimşek ile yeni Afgan sığınmacılar kim?”, “Prof. Üstün Ergüder ile Boğaziçi Üniversitesi ve YÖK’te sahiden bir şey değişti mi?”, “Suriye: Esad’dan Kürtlere yeni teklif”, “Yoğun bakım servislerinde aşılı-aşısız hasta oranı”, “Yurttaş Postası:”, “Refah için Hukuk”, “Muhalefetin sığınmacılar ve Batı’ya seslenme stratejisi”, “Okullarda yüz yüze eğitim başlayacak”, “Prof. Dr. Alpay Azap ile söyleşi”, “Emekli Büyükelçi Selim Kuneralp ile Afgan sığınmacılar ve Türkiye”, “Türkiye’de tanımlanamayan yeni bir koronavirüs mutasyonu mu ortaya çıktı?”, “Afganistan’daki Türk askerleri eve dönüyor, şimdi ne olacak?”, “Biden’ın Afganistan sınavı”, “Ruşen Çakır & Halil İbrahim Yenigün”, “Diyarbakır’da elektriğe zam:”, “Çocuklar ‘online’ geçen yaklaşık iki yılın ardından yüz yüze eğitime hazır mı?”, “Koronavirüs salgınında ölüm sayıları artıyor”, “IŞİD’in Horasan Vilayeti, Afganistan’da etkisini artırabilir mi?”, “Cette Semaine en Turquie”, “Taliban dünyaya ayak uydurabilecek mi”, “İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ile söyleşi”, “Görünen & Görünmeyen”, “Diyarbakır’da vaka ve ölüm oranları düşmüyor”, “Koronavirüsün uzun dönem etkileri”, “Ankara’nın dış politikada azalan kozları ve seçenekleri”, “30 Ağustos Zafer Bayramı”, “Taliban’ın İslami dayanakları neler?”, “Ankara’nın güvenliği Kabil’den mi başlıyor?”, “Erdoğan Bayraktar’ın açıklamaları neleri değiştirebilir?”, “Tunceli ve Bingöl’de orman yangınları”, “Netizen”, “Taliban, El Kaide, IŞİD: Benzerlikler ve farklılıklar” programları incelenmiştir. Karar Tv’de “Bi Karar Ver”, “Karar Gündem” programları, Daktilo 1984’te “Beren Azizi ile Özel Yayın”, “Barış Ertürk ile 5 Olay #14”, “Çavuşesku’nun Termometresi”, “Beril Eski ile Eskisi Gibi Değil”, “Nabız”, “Dört Duvar Kadına Ne Yapar?”, “Devr-i Sabık”, “İmparatorlukların Mezarlığı Afganistan” programları incelenmiştir. Sedef Kabaş Tv ve Bizim Tv’de programlar tek tek isimlendirilmediği için yayınlanma tarihleri baz alınmıştır.

Peki biz ne bulduk?

Bu çalışmanın sonucunda televizyon ve YouTube toplam 10 kanaldaki, 324 programda 849 konuktan 725’inin erkek 124’ünün kadın olduğu tespit edilmiştir.

Çalışmanın televizyon kapsamındaki verilerinde kadın konuk oranı %10, dijital medya kapsamındaki verilerinde ise kadın konuk oranı %20 şeklindedir. YouTube’da yayınlanan tartışma programlarındaki kadın konuk oranı televizyondaki orandan daha yüksektir.

Her ne kadar örneklemleri birebir aynı olmasa da, konuya ilişkin bugüne kadar yapılan çalışmalara bakıldığında tespit edilen oranların birbirine yakın olduğu görülmektedir. Bu da tartışma programlarındaki kadın konuk oranının -bir süredir- belirli bir aralıkta sabit kaldığına işaret etmektedir.

(1-31 Ağustos 2021)

Dijitalde oran televizyondan daha yüksek

Çalışmanın sonuçlarına göre, televizyonda toplam konuk sayısı 470, bunlardan 47’si kadındır. Televizyonda yayınlanan tartışma programlarına %10 oranında kadın konuk katılmıştır. Dijitalde ise toplam konuk sayısı 379, kadın konuk sayısı 77’dir. YouTube’da yayınlanan tartışma programlarında kadın konuk oranı %20 şeklindedir. Bu oranlara bakıldığında YouTube’daki tartışma programlarının kadın konuk oranı televizyonun iki katıdır.

Aynı programa birden fazla konuk olan isimler

Çalışma kapsamında, dijital olarak yayınlanan tartışma programlarındaki konuklardan 5 defa katılım sağlayarak en üst sırada yer alan isimler Bülent Ertuğrul, İsmail Saymaz, Metin Gürcan ve Ümit Kumcuoğlu’dur. Dört ismin de erkek olması bu çalışma açısından dikkat çekici bir husus olmuştur. Televizyonda yayınlanan tartışma programlarındaki konuklardan aynı programa birden fazla katılan isimleri sıralamak gerekirse Coşkun Başbuğ (10), Mesut Hakkı Caşın (10), Hakan Bayrakçı (9) ilk üç sıradadır. Dördüncü sırada birden fazla kişi yer almaktadır. Bu kişiler 8 defa aynı programa katılan Abdullah Ağar, İsmail Hakkı Pekin, Melik Yiğitel ve Metin Gürcan’dır.

Faruk Bildiricinin daha önce yaptığı “Ekran Taraması Raporu 1: Tartışma Programlarının Değişmeyen Yüzleri ve Rekortmen İsimler” adlı araştırma da bu soruna dayanmaktadır. Medyada sıklıkla karşımıza çıkan bir durum olarak ekranlarda aynı yüzlerin görülmesi birçok çalışmada tartışılmıştır. Bu konu araştırmanın kapsamına girmediği için başka araştırmalarda detaylı olarak incelenebilir. Bu çalışma açısından önemli olan bu sıralamadaki kişilerin hepsinin erkek olmasıdır.

Televizyonda en çok konuk olanlar sıralamaya alındığında, 21. Sıraya kadar kadın konuğa rastlanmamıştır. 22. Sırada yedi konuk içinde bir kadın konuk yer almaktadır. Dijitalde ise en çok konuk olan 8 içinde kadın konuk bulunmamaktadır. 9. Sırada ise bir kadın yer almakta ve bu sırayı 4 erkekle paylaşmaktadır.

Kadın uzman yetersiz eleştirisine yanıt olarak

KADER’in yaptığı araştırmaya göre 2008, 2018, 2019 ve 2020 yıllarında yapılan tarama çalışmalarında kadın konuk ortalamasının %11’i geçmediği görülmüştür. Medyada kadın konuk oranının artması ve kadın uzman görüşlerinin yaygınlaşması adına bazı projeler yapıldı. Bunlardan biri “Mor Fihrist” diğeri ise “Bana Kadınlar Anlatsın: Türkiye’de Kadınların Medyada Görünürlüğünü İyileştirme” projesidir. Demir Leblebi Kadın Derneği tarafından başlatılan “Mor Fihrist” kampanyası, tartışma konularında kadınlara söz hakkı verilmemesinin üzerine “Kadın uzman yok” bahanesini ortadan kaldırmayı ve medyada cinsiyetçilikle mücadele etmeyi hedeflemektedir.

Gelecek için GERİ DÖNÜŞÜM

Dünyadaki kaynaklar sınırlı ve bu kaynakları kullandığımızda bir daha yerine getiremiyoruz. Tüketimin her kanaldan körüklendiği günümüz dünyası ise tam bir kullan-at çılgınlığı yaşıyor. Fakat dünyanın bize verdiği somut mesaj şu; böyle devam edersek, gelecek nesiller için yaşanılabilir bir dünya olmayacak. Peki ne yapmalıyız? Öncelikle bu israf dönemi sona ermek zorunda. Eskileri tamir etmek kadar yerine yeni şeyler almaya da meyilliyiz. Fakat karamsarlığa gerek yok. Atılacak küçük adımlar bile çok önemli. Belki de yapılacak en mantıklı şey dünya kaynaklarını daha makul şekilde kullanmak yani daha az tüketmek ve geri dönüşüm konusunun önemini kavrayarak hayatın her alanında uygulayabilmek.

Geri dönüşüm nedir?

Geri dönüşüm, yeniden değerlendirilebilme olanağı olan atıkların çeşitli işlemlerden geçerek üretim sürecine dahil olmasıdır. Geri dönüşüme olan ihtiyaç, savaşlar nedeniyle baş gösteren kaynak sıkıntılarıyla ortaya çıkmıştır. Geri dönüşüm yoluyla atıkların tekrar ham madde olarak kullanılması büyük miktarda enerji tasarrufunu mümkün kılar. Örneğin; geri dönüştürülmüş, alüminyumun kullanılması alüminyumun sıfırdan imal edilmesine oranla %35’e varan enerji tasarrufu sağlar.

Atık malzemelerin ham madde olarak kullanılması çevre kirliliğinin engellenmesi açısından da oldukça önemlidir. Kaynakların tükenmesini önlemek ve atık çöp miktarını azaltmanın tek yolu geri dönüşümdür.

Geri dönüşümün amacı nedir?

Geri dönüşümün hizmet ettiği önemli üç amaç var. Bunlardan birincisi, atık sahalarına daha az çöpün gitmesini sağlayarak hava, su ve toprak kirliliğini azaltmaya yardımcı olmak. İkincisi geri dönüşüme uygun materyalleri bu sürece dahil edilerek ham madde olarak yeniden kullanılmak böylece ülkeler adına ciddi bir ekonomik kazanım sağlamak. Üçüncüsü ve belki de en önemlisi ise çevreye faydalı olmak. Bir şeyleri çöpe attığımızda ondan kurtulduğumuzu ve onun bir daha asla karşımıza çıkmayacağını sanıyoruz. Ne yazık ki durum pek öyle değil. Bizim atıp kurtulduğumuzu düşündüğümüz ‘çöpler’ bir yerlere taşınmak zorunda. Genellikle atık sahalarına taşınan çöpler kötü görüntüsü ve oluşturduğu kokunun dışında, geri dönüşüm yoluyla ekonomiye fayda sağlayabilecek atıkları da kendi içinde saklar. Ayrıştırılmamış çöpler kaynak israfına neden olur.

Bazen çöplerin atık sahalarında toplanması yerine büyük yakma tesislerinde yakılması tercih edilir, bu işlemin gömülmesi gereken atık miktarını azaltması ve yanma sonucu enerji üretilmesi gibi avantajları olmasının yanı sıra toksik hava kirliliğine sebep olması, küresel ısınma ve iklim değişikliği sorununu artırması gibi zararları var.

Yeni bir ürünü üretebilmek için çok fazla enerji ve kaynak gerekirken geri dönüşebilir malzemeleri çöpe atmak, yeni ürünün üretimi esnasında tüketilen enerji ve kaynaklarını da çöpe atmak demek. Geri dönüşümün amacı; kaynakların tükenmesini önlemek ve atık çöp miktarını azaltmak. Cam, kağıt, alüminyum, plastik, pil, motor yağı gibi maddeler geri dönüştürülerek tekrar kullanılabilir hale getirilmeye elverişlidir. Bu dönüşüm ülke ekonomisine büyük oranda katkı sağlar. Aynı zamanda ülkelerdeki katı atıkların depolanması ve taşınması gibi sorunları da engeller.

Geri dönüştürülebilir malzemeler nelerdir?

İşin gerçeği kullanımını tamamladıktan sonra çöp kutusuna attığımız çoğu şey aslında geri dönüştürülebilir ve yeni ürünler için ham madde olarak kullanılabilir. Bazı malzemelerin dönüşüm süreci daha kolayken bazılarının zorlu süreçlerden geçmesi gerekir. Geri dönüşebilen maddeler; kimyasal atıklar, cam, kağıt alüminyum, plastik, piller, motor yağı akümülatörler, beton, organik atıklar, elektronik atıklar, demir, tekstil, ahşap ve metal olarak özetlenebilir.

Geri dönüşümü mümkün olan atıklardan bazıları şöyle;

Mutfak ve bahçe atıkları
Organik yani karbon bazlı malzemeler solucanlar ve bakteriler tarafından biyolojik olarak parçalandığında; zengin, ufalanabilen, toprak benzeri bir malzemeye bir diğer tabirle komposta dönüşür. Mutfak ve bahçe atıklarının neredeyse yarısı bu şekilde değerlendirilebilir. Kompost, bahçelerde toprak gübresi olarak kullanmak için idealdir.

Kağıt ve karton
Bazı malzemelerin aksine, kağıt birçok kez geri dönüştürülebilir. Kağıt atıkları hamur haline getirilerek yeni kağıt yapımında ham madde olarak kullanılabilmektedir.

*1 ton kullanılmış kâğıt atığının geri dönüşümü sonucunda, 16 adet yetişmiş çam ağacı ve 85 metrekarelik ormanlık alan tahrip edilmekten kurtuluyor.

Türkiye genelinde düşünecek olursak, bu kazanım, yılda 80 milyon çam ağacı ve 40.000 hektar ormanlık araziyi korumak anlamına gelir.

Metal
Çöpe atılan metal atıkların çoğu yiyecek ve içecek kutularından oluşur. Tipik olarak bu kutular eritilebilen ve yeni gıda kutuları haline getirilebilen çelikten yapılır. İçecek kutuları genellikle daha ince ve daha hafif ve çok kolay bir şekilde geri dönüştürülebilen alüminyumdan oluşur. Alüminyum madenciliği enerji yoğun ve çevreye zararlı bir süreçtir. Bu nedenle atık alüminyum kutuların değeri oldukça yüksektir.

*1 ton metal atığın geri dönüştürülmesi sonucunda 1300 kg ham madde tasarrufu sağlanır!

Ahşap
İnsanlık tarihi boyunca geleneksel ve sürdürülebilir bir materyal olan ahşabın geri dönüşümü yapılmıştır. Atık ahşap, genellikle geri dönüştürülmüş ahşap döşeme veya bahçe zemin kaplaması gibi yeni ahşap ürünlerine dönüştürülür. Atık ahşaplar laminat ve kompozit malzeme yapımında yoğun olarak kullanılmaktadır. Ayrıca yakıt olarak da kullanımı mümkündür.

Cam
Cam geri dönüşümü en kolay olan atık çeşididir. Atık cam şişeler ve kavanozlar eritilerek tekrar tekrar kullanılabilir. Kırılan camlar atık sahalarında, besin arayan sokak canlılarına zarar vereceğinden cam atıklar çöpe atılmamalıdır. Bu nedenle cam atıkları belediyelerin belli bölgelere yerleştirdikleri atık cam toplama noktalarına götürülmelidir. Bu noktalarda renklerine göre ayrılan cam atıklar, atık işleme merkezine aktarılır. Burada belli süreçlerden geçen cam, tekrar ürün olarak raflarda yerini alabilir.

* 1 ton cam atığın geri dönüşümü sonucunda yaklaşık 100 litre benzin tasarrufu sağlanmaktadır.

Plastik
Plastikler doğa için en fazla tehdit içeren atık çeşididir. Doğal ortamda bozulmadan uzun süre dayanırlar. Çok hafif olmaları nedeniyle denizlere sürüklenip, denizlerin ve plajların kirlenmesine neden olarak, deniz canlılarının yaşamını tehdit ederler. Plastiklerin geri dönüşümü nispeten daha zordur. Çok farklı türde plastik atık bulunduğu için herbir tür farklı süreçlerden geçmektedir.

*1 ton plastik ambalaj atığının geri dönüşümü sonucunda 14.000 kWh enerji tasarrufu sağlanmış olur.

Beton
Şehirleşmenin ve kentsel dönüşümün yoğun olarak yaşandığı günümüzde, eski yapıların yıkılması yenilerinin inşası edilmesi aşamasında tonlarca moloz açığa çıkıyor. Peki bu moloz nereye gidiyor? Betonun da geri dönüşümü mümkün. Beton parçalar, yıkım alanlarından toplanıp kırma makinalarının bulunduğu yerlere getirilerek, kırma işleminden geçirilir ve ufak parçalara bölünür. Bu malzemeler yeni yapılarda çakıl olarak kullanılabildiği gibi eğer içeriğinde katkı maddeleri yoksa yeni beton için kuru harç olarak da kullanılabilir.

Geri dönüşüm nasıl yapılır?

Geri dönüşüm işlemi dört aşamada gerçekleşir:

1- Kaynakta ayrı toplanması
Değerlendirilebilir atıklar, oluştukları yerde çöplerden ayırılarak biriktirilir.
2- Sınıflama
Kaynağında ayrı toplanan atıklar, cam, metal-plastik ve kağıt bazında sınıflandırılır.
3- Değerlendirme
Atıklar, fiziksel ve kimyasal değişimler geçirerek yeni bir malzeme olarak ekonomiye geri döner.
4- Yeni ürünü ekonomiye kazandırma
Geri dönüştürülen ürün, yeni bir malzeme olarak kullanıma sunulur.

Dünyada ve Türkiye’de güncel durum nedir?

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)’nin araştırmalarına göre, Almanlar çöplerinin %65’ini ayrıştırıyorlar ve değerlendirilmelerini sağlıyorlar. Geri dönüştürülemeyen çöpleri ise tekrar kullanarak yakıt üretiyorlar veya farklı tasarımlarla yeni ürünler elde ediyorlar. Böylece neredeyse hiçbir şey “boşa gitmemiş” oluyor!

Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA) verilerine göre, diğer Avrupa ülkeleri de çöp konusunda en az Almanya kadar gayretli görünüyor. Avusturya, Belçika, İsviçre, Hollanda ve İsveç çöplerinin en az %50’sini geri dönüştürüyor ve büyük bir kısmı yeniden kullanılıyor. Geri dönüşüm ve çevreyi koruma konusunda Almanya’yı takip eden Güney Kore atıklarının %59’unu geri dönüştürüyor, Amerika ise %35’lik bir oranla gelişmiş ülkelerin ortalamasının biraz üzerinde yer alıyor.

Atıklarının %87’si belediye atığı olan Türkiye bunun, %11’ini gerini dönüştürülüyor. Her yıl geri dönüştürülmesi mümkün 6 milyon ton atığın 5 milyonu, çöp toplama alanlarında toprağa gömülüyor. Türkiye için 1.5 milyar TL ekonomik kayıp demek.

Geri dönüşüm nasıl yaygınlaşır?

Geri dönüşüm sürecinin gerçek anlamda işlerlik kazanması ancak konunun bir devlet politikası haline gelmesi ile mümkün olacaktır. Kaldı ki son zamanlar Türkiye’de devlet destekli ‘sıfır atık’ projesi hayata geçirilmekte ve konuyla ilgili olumlu gelişmeler yaşanmaktadır.

Geri dönüşüm sürecinde ilk adım atıkları azaltmak olmalıdır. Bu sağlandıktan sonra ise atıkların kaynağında ayrıştırılması ve bunların yerel yönetimlerce toplanarak geri dönüşüm tesislerine iletmesi gerekir. 2019 yılında yürürlüğe giren ”Sıfır Atık Yönetmeliği” ile kamuda ve özel sektörde geri dönüşüm kutusu kullanma zorunluluğu getirildi. Geri dönüştürülebilir her malzeme için ayrı çöp kutuları kullanmak dönüşüm sürecini hızlandırır ve kolaylaştırır. Aynı zamanda geri dönüşümü doğru uygulayan tüketiciler ve bu konuda çalışma yapan okullara küçük ödüller verilmesi de bu güzel alışkanlığa katılımı artırabilir.

 

Sıfır Atık Kutuları Renkleri; plastik sarı, cam yeşil, kağıt mavi, metal gri olarak belirlenmiştir. Farklı renkler ve kutu türleri kullanmak yasal olarak uygun değildir. Tüm atıklar uygun renklerdeki sıfır atık kutularında biriktirmelidir. Böylece atık toplama merkezlerindeki ayrıştırma üniteleri içerisinde daha sağlıklı ve zaman kaybetmeden ayrıştırılması mümkün olur.

Neden geri dönüşüm yapmalıyız?

Eğer hepimiz tüketimi azaltır, elimizdekileri tekrar kullanır ve geri dönüşüme katkı sağlarsak dünya kaynaklarının gelecek kuşaklara da kalmasını sağlayabiliriz. Geri dönüşüm; malzemelerin değerlendirilmesini sağlar ve atık depolama – yakma ihtiyacını azaltır, çevre kirliliğinin azaltılmasına katkısı olur. Geri dönüşüm sadece malzeme tasarrufu sağlamaz aynı zamanda enerji tasarrufu da sağlar.

Aslında geri dönüşüm tahmin edildiği kadar zor değildir. Sadece alışkanlıkların değişmesi ve çöpün kaynağında ayrıştırılması bile sürecin hızlanmasına fayda sağlayacaktır.

Geri dönüşüm evde başlar. Geri dönüşüme bir bütün olarak bakılmalıdır. Asıl fikir; azalt, yeniden kullan ve geri dönüştür. Herkes üstüne düşeni yaptığında çok büyük farklar yaratacağımızın farkında olmalıyız.

Teyitçilik okula taşınıyor

Teyit ve Öğretmen Ağı işbirliğiyle yürütülen “Öğretmenler için eleştirel dijital okuryazarlık” projesi hem dijital dünyada teyit yöntemlerini öğretmeyi hem de eleştirel düşünme becerilerini geliştirmeyi hedefliyor. Dijital okuryazarlığın okullara taşınması açısından köprü görevi gören bu proje, tüm bu bilgileri içeren el kitabının yayınlanmasıyla eleştirel düşünmeyi eğitim ortamına taşıyor. “Eğitimde eleştirel dijital okuryazarlık: Öğretmenden öğretmene” adlı el kitabı, Türkiye’deki 19 ilden, farklı branşlardan 39 öğretmenin katkılarıyla bu proje kapsamında oluşturuldu. Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin desteğiyle sürdürülen bu proje, öğretmenlerin eleştirel dijital okuryazarlık alanında beceri geliştirmeyi ve deneyimleri aktararak çözümler üretmeyi amaçlıyor. Teorik bilgilerin pratiklerle desteklendiği bu el kitabında, kavramlardan uygulamalara önerilerden etkinliklere birçok şey yer alıyor.

Kaynak

23 Ekim 2021 tarihinde projenin detaylı bir biçimde aktarılması ve içeriğe dair bilgi verilmesi adına Teyit ve Öğretmen Ağı işbirliğinde Zoom uygulaması üzerinden çevrimiçi bir etkinlik düzenlendi. Menti adlı etkileşimli sunum aracıyla interaktif bir etkinlik gerçekleştirildi. Bizler de Doğrula editörleri olarak (Aygül Atay, Furkan Akca) bu etkinliğe katılım sağladık. Bu önemli projenin oluşum sürecini ve öğretmenlerin deneyimlerini dinlerken keyif aldık. Eleştirel düşünmeyi geliştiren ve dijital okuryazarlığı eğitim ortamına taşıyan bu değerli projeyi yürüten Teyit ve Öğretmen Ağı’nı, onlara destek veren Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’ni kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Proje kapsamında hazırlanan “Eğitimde eleştirel dijital okuryazarlık: Öğretmenden öğretmene” el kitabının içeriğinde bakalım neler var? El kitabının ilk sayfalarında Öğretmenler için böyle bir el kitabı neden oluşturulduğu, öğretmenlerin bu el kitabını neden okuması gerektiği, eleştirel dijital okuryazarlık (EDO) becerilerini geliştirmenin ne işimize yarayacağı ve bu yolculuğun nasıl başladığı şeklindeki sorulara öğretmenler tarafından verilen yanıtlar yer alıyor. Sonra tavsiyelerin yer aldığı bir sayfa bulunuyor. Öğretmenden öğretmene başlamadan önce yapılması gerekenler burada tek tek yazıyor.

Kaynak

Projenin hikayesi ne?

İleriki sayfalarda projenin hikayesi bulunuyor. Bu proje Nisan 2020’de pandeminin başlarında dijital dünyadaki dezenformasyonla başladı. Pandemi süresince vazgeçilmez bir uygulama haline gelen Zoom, uzaktan eğitimde de kullanılıyordu. Öğretmenler açısından Zoom uygulaması büyük bir soru işaretiydi. Çünkü insanlar Zoom uygulamasına dair birçok şüpheli bilgiyle karşı karşıya kaldı. Uygulamanın güvenlik açıkları olduğuna dair yayılan söylemlerle birçok öğretmen uygulamayı silerek kullanmayı reddetti. Öğretmen Ağı bunun üzerine Teyit ile yaptığı işbirliğiyle Türkiye’de hızlı bir araştırma yaparak öğretmenlerin kullandığı dijital araçları ve deneyimlerini sorguladı. Tüm bunlardan hareketle, Teyit Zoom ile ilgili şüpheli bilgilerin teyit edildiği bir metin hazırladı.

Tüm alanlar gibi eğitim de pandemi süresince gittikçe yükselen bilgi kirliliğinden oldukça etkilenmişti. Bu süreçte tüm dijital ortamlarda yayılan bilgi kirliliğiyle mücadele etmek bir ihtiyaç haline gelmişti. Bu ihtiyacın farkına varan Teyit ekibi ve Değişim Elçisi öğretmenler bir proje tasarlayabileceğini düşündü. Teyit ve Öğretmen Ağı, Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliğinin desteğiyle “Öğretmenler için Eleştirel Dijital Okuryazarlık Projesi” için kolları sıvadı. Projenin ilk buluşması Şubat ayında gerçekleşti. 19 ilden farklı branştan 39 Değişim Elçisi öğretmenle birlikte projeye adım atıldı.

Kaynak

Projenin odağı neydi?

İlk odak nokta öğretmenlerin eleştirel dijital okuryazarlık becerilerinin gelişmesi ikincisi ise bunu yaymalarını sağlamaktı. Bu iki odak projenin iki farklı yolda ilerlemesini sağladı. Bir yandan Teyit ekibi teyitçiliğe dair atölye çalışmalarını yaparken diğer yandan öğretmenlerin deneyimlerini paylaştığı buluşmalar yapıldı. Öğretmenler deneyimlerini paylaşırken çözümlerinin hedef kitlesini öğretmen, öğrenci ve veliler olmak üzere üçe ayırdı. Hedef kitlelere göre gruplandırılan öğretmenler, Haziran ayına kadar yanlış bilgiye dair detayları inceledi. Proje süresince kullanılan Slack adlı araçtan karşılıklı olarak deneyimler paylaşıldı ve Teyit ile Değişim Elçisi öğretmenler ortak bir biçimde projeyi sürdürdü.

Kaynak

Eleştirel Dijital Okuryazarlık ve Teyitçilik nasıl kesişir?

El kitabının ilerleyen bölümlerinde eleştirel dijital okuryazarlığın teyitçilikle kesiştiği noktaları açıklamak adına bazı bilgiler veriliyor. Mezenformasyon, dezenformasyon ve malenformasyon kavramları açıklanarak yanlış bilginin en yaygın yedi türünden bahsediliyor. Sonra bilgi düzensizliğinin türlerine değiniliyor. Ardından tüm bunlara bir çözüm olarak Teyit’in yanlış bilgiyle bireysel bir mücadele olarak tanımladığı ‘şüphe kası’ çalıştırma eyleminin detayları anlatılıyor.

Kaynak

Devamında komplo teorilerinden bahsedilerek nereye kadar şüphe duymamız gerektiğine dair bilgiler veriliyor. Tüm bunlara bir yanıt olarak ‘Teyitçilik’ ve şüpheli bilgileri tespit etme yöntemleri açıklanıyor. İlerleyen kısımda yanlış bilgiye inanılmasının sebepleri bulunuyor. Eleştirel dijital okuryazarlara bazı kavramlar tanımlanıyor ve devamında yaratıcı çözümler sunuluyor. Daha sonraki bölümlerde öğretmenden öğretmene, öğretmenden öğrenciye ve öğretmenden veliye olmak üzere üç ayrı kapsamda interaktif etkinlikler bulunuyor. Teyit’ten öğretmen, öğrenci ve teyitçi velilere uygulanan çalışmalar yer alıyor. Sonra eğitimde eleştirel dijital okuryazarlık kavram havuzunda kelimeler farklı kategorilere (ilkokul, ortaokul, lise vb.) ayrılmış bir biçimde sıralanıyor. El kitabı çevrimiçi buluşmalardan çekilen fotoğraflarla bitiyor.

Gerçeklik Zirvesi’nde gündem: doğrulama güçlükleri

Dünya üzerindeki pek çok doğruluk kontrolü platformunun katıldığı Global Fact-8 Zirvesi gerçekleşti. Ponyter’e bağlı International Fact-Checking Network’ün(IFCN) düzenlendiği Gerçeklik Zirvesi’nde doğruluk kontrolü platformların yapabileceği işbirliği alanları ve bu platformların karşılaştığı sorunlar ele alındı. Henüz IFCN imzacısı olmasak da zirveye Doğrula editörleri olarak (Açelya Erdoğan, Melike Ayşe Kapdan ve Ersel Alemdar) biz de katıldık.

International Fact-Checking Network(IFCN) nedir?

2015’te kurulan IFCN dünya çapında doğruluk kontrolü platformlarının katıldığı ve bu platformlara destek olan bir organizasyondur. Türkiye’deki ilk doğruluk kontrolü platformu olan Doğruluk Payı’nın kurucularından Baybars Örsek ve Ferdi Ferhat Özsoy, IFCN’in şu anki direktörü ve program yöneticisidir. IFCN doğruluk kontrolü platformları için genel prensipleri belirlemekte ve bu prensiplere uyan platformlara destek sağlamaktadır. Şu ana kadar Google, Facebook, Instagram gibi pek çok kuruluş IFCN’ni doğruluk kontrolünde yetkili bir organizasyon kabul etmekte. IFCN aynı zamanda pek çok teknoloji firması tarafından fonlanmakta ve bu fon IFCN’ne üye olan platformlara gitmektedir.

IFCN’in prensipleri

IFCN’in beş prensibi vardır ve IFCN’e üye platformların bu prensiplere uyması beklenmektedir. İlk olarak bu platformların iddiaları seçerken, incelerken ve sonucuna ulaşırken her zaman tarafsız ve adaletli olması beklenmektedir. İkinci olarak iddialar incelenirken platformlardan kullanılacak kaynakların şeffaf şekilde paylaşması, bu kaynakların olabildiğince ana kaynak olması, bu kaynaklara karşın başka kaynaklara da bakılması ve kaynakların çıkarlarının da göz önünde bulundurması istenmektedir. Üçüncü olarak bu platformlara fon sağlayan organizasyonların platformlarca ayrıntılı bir şekilde belirtilmesi ve bu organizasyonların iddiaların incelenmesi üzerinde etkisi olmaması beklenir. Dördüncü olarak doğruluk platformlarının iddia inceleme metodolojisinin profesyonelce olmalı ve iddiaların seçiminde, araştırılmasında, yazılmasında ve yayınlanmasında kullanılan yöntemler açıkça belirtilmeli. Beşinci olarak bu platformlar hata yaptığında hatasını açıkça ve şeffaf şekilde düzeltmeli. IFCN bu prensiplere uymayan platformları üye olarak kabul etmiyor.

Zirvede neler konuşuldu?

Bu sene sekizincisi düzenlenen zirve IFCN’in direktörü Baybars Örsek’in konuşması ile başladı. Zirve’de doğruluk kontrolü platformları ile ilgili pek çok konu konuşuldu. Bu konular arasında salgın döneminde teyitçilerin uğradığı tacizler, teyitçilerin bölgesel ağları, kamu politikası olarak teyitçilik, salgında teyitçilik ve medya okuryazarlığı, teyitçilerin Youtube’tan istekleri, ulusal istatistiklerin teyitçiler için önemi ve bir ürün olarak teyitçilik gibi konular vardı. Konuşmacılar arasında bazı doğruluk kontrolü platformlarının temsilcileri bulunuyordu. Temsilciler Covid-19 salgınında artan yanlış bilgilerin yayılımına karşı aldıkları önlemleri anlattılar. Zirvede aynı zamanda Facebook’un 2016 yılında başlattığı doğruluk kontrolü programının etkileri konuşuldu.

COVID-19 döneminde doğruluk kontrolü platformlarına karşı taciz

Günümüzde taciz, yalnızca fiziksel olarak değil internet yoluyla da gerçekleşmektedir. Hakaret söylemi, cinsiyetçi ifadeler; herhangi bir sosyal mecra üzerinden yazılı, sözlü, görsel, video yoluyla gerçekleşebiliyor. ‘Online taciz’ olarak adlandırılan bu eylem son derece ciddiye alınması gereken bir konudur. Zirvenin çarpıcı konularından biri online tacizin aslında çok yaygın olduğu özellikle kadın gazetecilere ve teyitçilere gelen cinsiyetçi mesajlara çok sık rastlandığı, ancak ne yazık ki bunun artık bu mesleğin bir parçası olarak görüldüğü ve çoğunlukla rapor edilmediğiydi. Zirvede bununla ilgili neler yapılabileceği ilişkin olarak öncelikle karşılaştıkları tacizi görmezden gelmek, yaşanmamış kabul etmek yerine; bunun hakkında konuşulması, etkin olunması, rapor edilmesi ve şikâyette bulunulması gerekliliğinden bahsedildi.

Doğruluk kontrolü platformları ile bölgesel ağlar oluşturmak

Zirvedeki önemli başka bir konu da doğruluk kontrolüne dair bölgesel ağların oluşturulmasıdır. Platformların bağımsızlığını koruma; güven, kapasite ve finansman oluşturma, bu bölgesel ağların oluşturulup faaliyete geçmesinin önünde zorluklardan birkaçıdır. Katılımcılar bölgesel ağlar konusunu, küresel ölçeğin yanı sıra kendi bulundukları bölgeler üzerinden de spesifik olarak ele aldı. Farklı ülkelerden, hatta farklı kıtalardan doğruluk kontrolü platformları bir araya gelerek bölgesel ağlar konusu, Afrika, Balkanlar, Güney Amerika ve Hindistan özelinde değerlendirildi.

Yanlış bilgi, coğrafi konum fark etmeksizin internet ortamında kolaylıkla yayılıyor. Çoğu zaman da ortaya atılan iddialar evrensel nitelik taşıdığından, isimler değişse de aynı gerçekler konuşuluyor. Bu sebeple, aynı kaygılara ve ortak bir metodolojiye sahip doğruluk kontrolü platformlarının bir araya gelip iş birliği yaptığı takdirde daha etkili olabileceği düşünülüyor. Öte yandan coğrafi yakınlığa ve dil birliğine sahip ülkelerin bulunduğu bölgelerde bilgiyi paylaşmanın daha pratik olacağı düşünülüyor. Aynı zamanda zirvede bölgesel ağlar oluşturulmasında IFCN’nin rolü, bu oluşuma nasıl katkıda bulanabileceği de tartışıldı.

Pandemi sırasında teyitçilik ve medya okuryazarlığı

Farklı ülkelerden gelen doğruluk kontrolcüleri, pandemi sürecince, medya okuryazarlığına ilişkin yaşadıkları deneyimleri aktardı. Medya okuryazarlığı basın organlarında karşımıza çıkanları nasıl okuduğumuz bu bilgileri nasıl yargılayıp yarattığımızla ilişkili bir kavram. Bu açıdan özellikle sosyal medyada karşımıza çıkan bilgileri nasıl değerlendirdiğimiz çok önemli. Yanlış bilginin yayılımıyla mücadele eden doğruluk kontrolü platformları için de medya okuryazarlığı oldukça önemli bir konu. Medyadan yoğun içeriğe maruz kalan insanların medyayı nasıl okuyacağına ilişkin çeşitli eğitimler mevcut. Esasında doğruluk kontrolü platformları da bu konuda oldukça aktifler. Öğrencilerle birlikte okullarda çeşitli projeler düzenliyorlar. Bu oturumda doğruluk kontrolcülerinin medya okuryazarlığı konusunda özellikle gençlerle ne tür projeler gerçekleştirdikleri ve onları dezenformasyona karşı nasıl bilinçlendiklerine yönelik deneyimleri aktarıldı. Doğruluk kontrolcüleri tarafından aslında bir bilgiye nasıl yaklaşmaları gerektiği gösteriliyor. Kaynaklara nasıl erişileceği, bunu yaparken hangi araçları kullanılacağı gibi metodlar aktarılıyor. Böylece bir bilginin gerçekliğinin açık kaynaklardan nasıl kontrol edileceği konusunda yönlendirmiş oluyorlar. Konuşmacılar da bu noktada özellikle sosyal medyada son derece aktif olan gençlerin ihyacının anlayabilmenin önemini vurgularken onlarla daha fazla bilgi aracısıyla etkileşimde bulunmak için daha uygun yöntemi aradıklarını belirttiler.

Teyitçiler Youtube’tan ne istiyor?

Zirvede, teyitçiler Youtube’tan da bazı isteklerini dile getirdiler. Konuşmacılara göre Youtube’da doğruluk kontrolü yaparken en çok karşılaşılan sorunlar; transkripsiyon zorlukları, bir iddianın tanımlanması ve YouTube’da sistematik bir yaklaşımın olmamasıdır. Youtube da doğruluk kontrolü için hak talebi, doğruluk kontrolünü yapan yayıncının ulaştığı doğruluk verilerinin özeti ve daha fazla bilgi sahibi olmak için yayıncının makalesinin olduğu yerin bağlantısı gibi hizmetler sağlamalıdır.

Teyitçiler için ulusal istatistikler neden bu kadar önemli?

Zirvede konuşulan bir diğer konu ise ulusal istatistiklerin teyitçiler için önemidir. Her ülkede belirli tetikleyici unsurlar veya olaylar kamuoyunun doğruluk kontrolü konusunda talepte bulunmasına sebep oluyor. İç politika, ekonomi ve dış politika doğruluğu en çok merak edilen, araştırılan konular arasında yer alıyor. Ulusal istatistikler olmadan bu alanlarda dezenformasyonun önüne geçmek zor. Bu açıdan ulusal istatistiklerin doğruluk kontrolünü etkileyen birçok yönü var. Ulusal istatistikler ne kadar doğru olursa, kısa zaman diliminde doğrulanması zor ve incelikli dezenformasyonları açığa çıkarmak o kadar kolaylaşır. Ayrıca uluslararası mecralara da doğru bilgi akışı hızlıca sağlanmış olur.

Bir ürün olarak doğruluk kontrolü

Doğruluk kontrolü platformların problemlerinden biri de finansal problemdir. Doğruluk kontrolü platformlarının gelir edecekleri yerler sınırlıdır. Doğrulama yapılırken güvenilirliğin teminatı olarak, tarafsızlık ve reklam gelirlerinden bağımsızlığı destekler nitelikte gelir akışı sağlanmalıdır. Bu sebeple de bu platformlar kendini finanse etmesi gerekir. Doğrulama kontrolü platformlarının kendi kendini finanse ediyor olması hem güçlü hem de zayıf yönüdür. Kaynak sınırlamaları dezenformasyonla mücadele etme kabiliyetini ve erişimini olumsuz etkilediğinden muhtemel bir negatif etki oluşturur. Bu sebeple doğrulamalar şeffaflık ve bağımsızlık kriterlerini zedelemeyen doğru kaynaklardan finanse edilmelidir. Herhangi bir kitle kaynaklı finansman girişimi, reklamlar veya benzer hibeler kabul edilmemelidir. Zirvede bu soruna da çözüm arandı.

Sonuç

Bunların haricinde zirvede doğruluk kontrolü ve IFCN hakkında pek çok konuya değinildi. Zirvenin gelecek yıllarda yüzyüze yapılması planlanıyor. Doğruluk kontrolü platformları farklı coğrafyalar da bulunsa da yaptıkları iş ve amaçları birbirine çok benzemektedir. Bunun yanı sıra, karşılaştıkları problemlerde neredeyse aynı. Bu sebeple Doğrula olarak bu gibi zirvelerin doğruluk kontrolü platformlarını daha çok yakınlaştıracağını ve ortak problemlere ortak çözümler üretebileceği kanaatindeyiz.

Twitter gelişmiş arama nasıl kullanılır?

Sosyal medya mecralarının arasında detaylı arama açısından birçok özelliğe sahip olan Twitter gelişmiş arama yöntemleriyle dijital dünyada birtakım kolaylıklar sağlıyor. Daha etkin aramalar yapmak, detaylı verilere ulaşmak ve bu detaylı arama yöntemleri sayesinde bilgi kirliliğinden uzak durmak için Twitter gelişmiş aramayı kullanabilirsiniz. Böylelikle konum, kişi, kelime, tarih ve diğerleri bazında aramalar yaparak arama alanınızı daraltarak doğru verilere ulaşabilirsiniz.

‼️ Metinde örneklendirme yapılırken kullanılan anahtar kelimeler ‘yanlış bilgi’ ve ‘dogrulaorg’ şeklindedir. Siz arama yaparken dilediğiniz anahtar kelimeyi aynı kodlar eşliğinde kullanabilirsiniz. 

Kelime bazlı gelişmiş aramalar nasıl yapılır?

Twitter’da gelişmiş aramayı kullanırken kelime bazlı arama yaptığınızda yazdığınız anahtar kelimeyi içeren tweetlere ulaşabilirsiniz. Kelime bazlı aramalarda kullanılan birkaç alternatif mevcut. Tweetlerin içinde hem yanlış hem de bilgi kelimelerini bulmak istiyorsanız arama motoruna yanlış bilgi yazmalısınız. Yanlış bilgi kelimesinin birebir geçtiği tweetlere erişebilmek için ise “yanlış bilgi” yazarak aratılması gerekir. Atılan tweet içinde yanlış, bilgi ya da her iki kelimenin de bulunduğu tweetlere ulaşmak için, yanlış OR bilgi yazılmalıdır. Anahtar kelimeden sadece birinin geçtiği tweetlere ulaşmak için yanlış –bilgi yazmak gerekmektedir. Bu sayede içinde yanlış kelimesi bulunan fakat bilgi kelimesi bulunmayan tweetlere ulaşılabilir. Belirlenen kelimenin etiket olarak kullanıldığı tweetlere ulaşmak için #yanlışbilgi şeklinde aratılmalıdır.

Kişi bazlı gelişmiş arama nasıl yapılır?

Twitter’da kullanıcıların tweetlerini aramak, kullanıcıya atılan tweeti bulmak veya kullanıcının isminin geçtiği tweetleri bulmak mümkün. Bu yöntemler sayesinde kişi bazlı ilerleyebilir hedefinize kısa yoldan ulaşabilirsiniz. Bir kullanıcıya ait paylaşılan tweetleri bulmak için from:dogrulaorg yazarak from’dan sonra yazdığınız kullanıcının hesabından attığı tweetlere kolaylıkla erişebilirsiniz. İlgili kullanıcıya atılmış olan tweetleri görmek için arama alanına to:dogrulaorg yazabilirsiniz. Atılan tweet içerisinde bir kullanıcıdan bahsedilen tweetlere erişmek için @dogrula.org şeklinde aratılmalıdır. Bir kullanıcının başka bir kullanıcıya verdiği yanıtları bulmak için ise from:yanıtlayan kullanıcı adı to:yanıtlanan kullanıcı adı şeklinde sorgulayabilirsiniz.

Konum bazlı gelişmiş arama nasıl yapılır?

Belli bir lokasyondan atılan tweetleri anahtar kelimeler aracılığıyla bulmak mümkün. Örneğin anahtar kelimenizi İstanbul konumundaki kullanıcıların tweetlerinde aramak istiyorsanız “yanlışbilgi” near:İstanbul yazmalısınız. Aramayı daraltarak İstanbul’un 50 km yakınlarındaki tweetleri görmek istiyorsanız arama alanına near:İstanbul within:50km yazmalısınız.

Tarih bazlı gelişmiş arama nasıl yapılır?

Tarih bazlı tweet arayacaksanız belirlediğiniz tarihten önce ya da belirlediğiniz tarihten bu yana anahtar kelimenizi kullanarak atılan tweetleri görebilirsiniz. Belirlenen tarihten bu yana atılan tweetleri görmek için yanlış bilgi since:2021-10-18 yazmanız gerekir. Bu sayede 18 Ekim 2021’den bugüne kadar yanlış bilgi anahtar kelimesiyle atılan tweetleri görebilirsiniz. İçinde ilgili anahtar kelimenin geçtiği ve belirlenen tarihten öncesine ait olan tweetleri görmek için yanlış bilgi until:2021-10-18 bu sayede ilgili tarihten önce yanlış bilgi anahtar kelimesinin geçtiği tweetlere ulaşabilirsiniz.

Diğer gelişmiş aramalar nasıl yapılır?

Twitter’da konum, kişi, tarih ve kelime bazlı gelişmiş aramaların yanı sıra diğer gelişmiş arama yöntemleri de bulunuyor. Bu yöntemlerle anahtar kelimenin geçtiği tweetleri olumlu, olumsuz ya da soru işareti barındıran tweetler ve bu tür aramalar yapılabilir. Atılan tweet içinde anahtar kelimelerden birinin geçtiği diğerinin bulunmadığı olumlu tweetleri görüntülemek için yanlış –bilgi : ) yazılmalıdır. Aynı türden tweetlerin olumsuz olanlarına erişmek için ise yanlış –bilgi : ( şeklinde arama yapılmalıdır. Bu sayede olumsuz yöndeki tweetlere ulaşabilirsiniz. Atılan herhangi bir tweet içinde anahtar kelimeyle birlikte soru işareti kullanarak soru anlamı içeren ya da içerisinde soru işareti bulunan tweetler görüntülenebilir. Bu yöntem için arama motoruna yanlış bilgi ? yazılmalıdır.

Dil bazındaki tweetlerin içinde anahtar kelimenizi sorgulamak için yanlış bilgi lang:TR yazabilirsiniz. Bu sayede yanlış bilgi anahtar kelimesini içinde bulunduran Türkçe dilindeki tweetlere ulaşırsınız.

Tweetlere retweet ya da beğeni sayısına göre ulaşabilmeniz mümkün. Bu sayede popüler olan tweetleri kolaylıkla bulabilirsiniz. Bu özellik en az 10/100/500 beğeni almış tweetler için kullanılabiliyor. Anahtar kelimenizin yanına min_faves:10 yazdığınızda en az 10 beğeni almış tweetleri görüntüleyebilirsiniz. Aynı şekilde anahtar kelimenizin yanına min_retweets:10 yazdığınızda en az 10 retweet almış tweetlere ulaşabilirsiniz. Anahtar kelimenizin yanına min_replies:50 yazarak en az 50 yanıt almış tweetleri bulabilirsiniz. Anahtar kelimeniz konu, kişi ya da etiket olabilir ve sayıyı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.

Twitter’daki aramanızı daraltmak ve fotoğraf, video, haber sitesi bağlantısı ya da linklere ulaşmak için bazı yöntemler bulunuyor. Anahtar kelimenizin yanına filter:images yazarak kelimenizi içeren fotoğraflara ulaşabilirsiniz. Ya da filter:videos yazıp kelimeyi videoyla beraber içeren videolara erişebilirsiniz. Anahtar kelimenizin yanına filter:links yazmanız anahtar kelimenizi içeren bağlantılara ulaşmanızı sağlayacaktır. Kelimenin yanına filter:news eklemeniz ise kelimenin de içerisinde yer aldığı haber sitesi bağlantılarını bulmanıza yarar.

Aşı dezenformasyonu nasıl yayılıyor?

IFCN imzacısı, doğrulama organizasyonu Teyit.org‘un, Twitter’da aşılarla alakalı yanlış bilgileri kasıtlı bir biçimde kimlerin yaydığına ve bunu yaparken kullandıkları anlatı biçimine dikkat çeken çalışması oldukça önem arz ediyor. Teyit’in araştırmacılarla beraber ortaya koyduğu içerik, aşı dezenformasyonu yapanları ve ilişki ağlarının detaylarını içeriyor. Bilimsel veriler tersini gösteriyorken insanları aşı karşıtı olmaya sürükleyen nedir? Bu dezenformasyondan sorumlu olanlar kimler ve bunu yaparken kullandıkları anlatı biçimi ne? Kullandıkları argümanların ortak özellikleri neler?
Türkiye’de aşı karşıtlığı anlatıları tüm Dünya’da olduğu gibi çarpıtmalar, yanıltıcı söylemler ve mantık dışı iddialarla kuruluyor. Bu iddiaları açığa çıkarmak ve teyit etmek dezenformasyonun önüne geçmek için oldukça önemlidir. Aşı karşıtlığının bu denli gündemde olduğu ve dezenformasyon ortamı yarattığı bu dönemde bu çalışmaya değinmek yerinde olacaktır.

Yüksek etkileşimli hesaplar Covid-19 aşılarıyla ilgili yanlış bilgiyi kasten yayıyor

Teyit’in Sabancı Üniversitesi ve Edinburgh Üniversitesi’nden araştırmacılarla yaptığı iş birlikli bu çalışma, Twitter’da yayılım sağlayan 101 binin üzerinde hesap arasında öne çıkan ve Teyit’in de yanlış bilgi yaydığını daha önce tespit ettiği 36 yüksek etkileşimli hesabın Covid-19 aşılarına ilişkin yanlış bilgiyi kasten yaydığını ortaya çıkardı. Çalışmadaki kasıt kriteri, Türkiye’deki doğrulama platformları tarafından sıklıkla yanlış bilgi paylaştıkları ortaya koyulmasına rağmen hesap sahiplerinin içeriklerini kaldırmaması ya da düzeltmemesiydi. Bu hesaplar arasında Abdurrahman Dilipak (aDilipak), Ümit Aktaş (drumitaktas) ve Bilgehan Bilge (OpDrBilgehan) gibi hesaplar da bulunuyor. Çalışmada tespit edilen hesaplar yanlış bilgiyi sürekli olarak paylaşarak dezenformasyonu yineliyor. Bu yöntemle daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyor. Aşılarla ilgili dezenformasyon yapanların anlatıları mRNA aşıları, Bill Gates ve küreselciler, hak ve özgürlükler, aşının yan etkileri ve yeni varyant biçimleri çerçevesinde kuruluyor.

Hangi kelimeleri kullanıyorlar?

Çalışmanın örneklemi dahilindeki 36 hesabın tweetleri incelenerek sık kullanılan kelimeler listesi oluşturulmuştur.

Kaynak

Burada büyük, dünya, gerçek ve yalan gibi kelimelerin kullanılmış olması aşılar hakkında kasten yanlış bilgi yayanların hayatı yorumlamada izlediği yola ufak da olsa bir ışık tutuyor. Genel çerçeveden bakınca “büyük oyun” teması göze çarpıyor. Burada yalnızca aşılara ilişkin tweetlere değil, ilgili aktörlerin tüm tweetlerine bir bakış atılmış olması, bu kişilerin olay ve olguları yorumlama perspektiflerine dair bir sinyal veriyor.

Oluşturulan listede “büyük, dünya, gerçek ve yalan” kelimelerin kullanılması aşılarla ilgili yanlış bilginin kasten yayılımına dikkat çekiyor. Çalışmada, genel çerçeveye bakılırsa tweetlerde “büyük oyun” temasının öne çıktığı bilgisi yer alıyor.

Ağ haritasındaki önemli dezenformasyon aktörleri kimler?

Çalışmada oluşturulan ağ haritasına göre, Bilgehan Bilge (OpDrBilgehan), Erkan Trükten (ErkanTrukten) ve Cemil Can (CemilCan5834) gibi kullanıcılar hem ürettikleri içeriklerin çeşitliliği hem de yüksek etkileşimleriyle dezenformasyonun yayılımında mühim bir paya sahip. Ağ haritasına bakıldığında aşı karşıtı hesaplar genellikle aynı söylemleri kullanıyor.

Dezenformasyon aktörlerinin aşılara ilişkin paylaşımlarının etkileşimi artıyor

Kaynak

Araştırmada etkileşime yönelik veriler elde edilirken, ay ay her dezenformasyon aktörünün aşıyla ilgili tweetlerinin o ay attıkları bütün tweetlere oranı hesaplanmıştır. Buna bakılarak tweetlerin Ocak 2021’de Türkiye’de aşılamanın başlamasıyla düzenli bir artışla yoğunlaşmıştır. Bu süreçte attığı tüm tweetlere oranla aşılarla ilgili en fazla tweet atan kullanıcılar saptanmıştır. Bu kullanıcıların Ali Osman Önder (aliosmanonder34 toplam 766 tweet içinde %32) ve Bilgehan Bilge (OpDrBilgehan toplam 1515 tweet içinde %32) olduğu görülmüştür.

Kasten yanlış bilgi yayan bu hesapların tweetlerinin aldığı etkileşim de zamanla artmıştır. Aldıkları etkileşimler Ocak-Eylül 2020’de attıkları tweet sayısına oranla incelenmiştir. Buna göre, tweet başına yaklaşık 40 tweet ve 115 beğeni almışlardır. Aşılama sürecinde Ocak-Eylül 2021 verilerine bakıldığında hesapların görünürlüklerinin ve etkileşimlerinin arttığı saptanmıştır. Ocak-Eylül 2021 döneminde hesaplarda tweet başına 120 retweet ve 390 beğeniye çıkmıştır. Bu noktada öne çıkan hesaplar Bilgehan Bilge (OpDrBilgehan), Erkan Trükten (ErkanTrukten) ve Cemil Can (CemilCan5834)’dır.

Aşı karşıtı anlatılar neler?

Araştırmada dezenformasyon aktörlerinin kurduğu anlatı yapıları saptanmıştır. Aşı karşıtları her ne kadar tek bir argümanla yetinmeme gibi bir özelliğe sahip olsa da genel hatlarıyla bu hesaplar ortak anlatı merkezli ilerlemektedir.

mRNA merkezli anlatılar

Bu tip anlatı yapısındaki temel dayanak mRNA’nın “Bill Gates, Uğur Şahin ve diğer küresecilerin” bir oyunu olduğudur. Çalışmanın bu kısmındaki bulguları oluşturan şey mRNA anahtar kelimesinin sıklıkla kullanılması, bu gibi paylaşımların yüksek etkileşim alması, “Biontech” ve “Pfizer” kelimelerinin genel itibariyle “çin aşısı” ve “sinovac” kelimelerinden daha fazla geçmesidir. Bu veriler, aşı karşıtlığının mRNA türü aşılar üzerinden yapıldığını göstermektedir.

Anlatı yapısına örnek analizimize buradan ulaşabilirsiniz.

Bill Gates ve “küreselciler” merkezli anlatılar

Çalışmada ulaşılan verilere göre, bu anlatı dilinin sıklıkla kullanılan kelimelerinin “biyoterörist” ve “küresel çete” olduğu görülmektedir. Bu anlatı, aşının içinde çip olduğu ve Bill Gates’in insanları takip etmek ya da yönetmek için bu çipleri yerleştirdiği iddialarına dayanmaktadır. Bunun için Gates’in çeşitli kurum ve kuruluşlardan (CDC, DSÖ gibi) destek aldığı öne sürülmektedir. Bu anlatıda Gates’in dışında “illüminati” ve “Rockefeller ailesi” gibi isimlerden de söz ediliyor.

Yan etki merkezli anlatılar

Bu anlatı kapsamında aşıların psikolojik sorunlar, miyokardit, anaflaktik şok, parkinson, Alzheimer ve çocuklarda otizme sebep olduğu iddia edilmektedir. Aşının ardından ölüm oranlarının arttığı öne sürülmektedir. Araştırmada en çok etkileşim alan tweetler incelenmiştir. Bu bağlamda yan etki merkezli anlatıların mRNA ile ilgili anlatılarla ortak noktalarının olduğu saptanmıştır.

Anlatı yapısına örnek analizimize buradan ulaşabilirsiniz.

Hak merkezli anlatılar

Hak merkezli anlatılarda aşı zorunluluğuyla kişisel hakların ihlal edildiğinden bahsediliyor. Araştırmaya göre, bu anlatı üzerinden ilerleyen kitlenin ilgi odağı Eyyüp Akbulut’un aşıların içeriği, kapanma ve maskeler konusunda soruşturma başlatması sonrası görevden alınmasıdır. Ayrıca bu anlatı, diğer yanıltıcı anlatılara ek bir dayanak olarak kullanılmaktadır.

Yeni varyant merkezli anlatılar

Araştırmada, bu anlatının ortaya çıkışının Covid-19 gibi bir aldatmaca olduğu görüşünde olan insanlar tarafından kurgulandığından bahsedilmektedir. Aşıların delta gibi yeni varyantlara karşı korumadığı iddiası bu anlatıda sıklıkla görülmektedir.

Anlatı yapısına örnek analizimize buradan ulaşabilirsiniz.

Araştırmanın bulguları neler?

Araştırmanın örneklemi dahilinde olan 36 hesabın yanlış bilgiyi devamlı yinelediği ve içerikleri daha geniş kitlelere yayma amacıyla ilerlediği saptanmıştır.

Araştırma, aşılamanın başladığı tarih olan Ocak 2021’den Ağustos 2021’e dek aşılara ilişkin yanlış bilgilerinin etkileşiminin onlarca kat arttığını ortaya koymaktadır.

Araştırmada ‘dezenformasyon aktörleri’ olarak kavramsallaştırılan bu kişiler, anlatılarını mRNA aşıları, Bill Gates ve küreselciler, hak ve özgürlükler, aşının yan etkileri ve yeni varyantlar gibi temalarla oluşturuyor. İddialarının ise bilimsel bir dayanağı bulunmuyor.

Gökyüzünde iki adet Güneş görüldüğü iddia edilen fotoğraflar

İnternette çoğu zaman fantastik fotoğrafların paylaşıldığını gözlemlemekteyiz. Tabii bu görsellerin pek çoğu teknolojik yazılımlarla yapılmış “illüstrasyonlar” olsa da, azımsanmayacak sayıda kullanıcının bunları gerçekmiş gibi algılaması da kaçınılmaz oluyor. Birkaç aydır Twitter, Facebook gibi platformlarda paylaşılan “Çift Güneş” görselleri de bunlardan birisidir. Doğrula olarak bu görsellerin neyle ilgili olduğunu ve neden böyle bir şeyin mümkün olamayacağını araştırdık.

Tweet Kaynağı

Bu görsel yeni değil. Tersine arama yoluyla tarattığımızda, bu görselin aslında Mark A. Gartick isimli bir kişinin yaptığı grafik çalışmanın kırpılmış bir bölümü olduğunu görüyoruz.

Grafik Kaynağı

Görsellerin büyük çoğunluğu grafik çalışması

Bu “çifte güneş” görüldüğü iddiasının internette ne kadar yayıldığını gözlemlemek için kısa bir yolculuk yaptık. Pek çok ülkeden kullanıcı da gökyüzünde birden çok güneş gördüğünü iddia ediyor.

Tweet Kaynağı

Bu kullanıcı da Norveç’te bu manzaraların göründüğünü iddia etmiş. Üstte paylaştığımız görselde bir tanesinin grafik çalışma olduğunu zaten belirtmiştik. Diğerlerine baktığımızda da durum değişmiyor.

Tweet Kaynağı

Bu görseli aradığımızda ise bu çift güneşlerin, dünyada pek çok insanın hayranı olduğu Star Trek (Uzay Yolu) sinematik evreninde bulunan “Risa” isimli bir çift yıldıza ait olduğu görülmektedir. Elbette bu bir görsel çalışmadan başka bir şey değil. Bu grafik çalışması, daha önce de internette paylaşılmıştır. Star Trek hayran sayfasında detaylı bir şekilde incelenebilir.

Grafik Kaynağı

İki adet güneş içerdiği iddia edilen bu görsel ise, aslında güneş batarken araya bulutun girmesiyle oluşmuş bir illüzyon. Kamera güneşe zooom yaptığı için güneş büyük görünüyor ve iki parça gibi bir izlenim bırakıyor. Görseli aradığımızda bunun bir videodan alınmış olduğunu gördük. Videoyu izlediğimizde bunun bir yanılsama olduğunu, aslında tek bir güneş olduğunu açıkça fark ediyoruz.

Düşük çözünürlükte olan güneş görselinin yüksek çözünürlüklü haline ulaştık. Bu görseldeki güneşin de birebir kopyalandığını ilk bakışta anlayabiliyoruz. Soldaki güneşin denizde bıraktığı parıltı, sağdaki yapay güneşte görülmüyor.

Optik illüzyonlar, bu fenomeni oluşturmuş

Yalnızca grafik çalışmaları değil, aynı zamanda optik illüzyonlar da bu yanılsamanın oluşmasına büyük ölçüde neden olmuştur.

Tweet Kaynağı

Örneğin bu kullanıcının kendi bahçesinden attığını belirttiği görselde optik illüzyon görmekteyiz. Buna Sun dog, yani “Yalancı Güneş” deniliyor. Güneş 22 derecelik açıda, soğuktan kristalleşen havanın yarattığı ışın haresinin içinde kaldığı için, sanki üç adet varmış gibi görünüyor ancak belirttiğimiz gibi bu tamamıyla optik bir yanılsama.

Görsel Kaynağı

Doğrulamada ilk kural: konumu sorgula

Bir haberin veya iddianın doğruluğunu kontrol ederken bazen haritaları kullanmak, konumu incelemek ve uydu görüntülerini izlemek gerekiyor. Bu noktada haritaları doğru kullanmak oldukça önem taşıyor. Bir adresi ararken sıklıkla kullandığımız haritalar, bilgileri teyit etmek açısından da kullanılabilir mi? Sizler için haritaların detaylı kullanımını derledik.

Arama motorlarındaki harita özelliği kullanılabilir

Haritalar üzerinden inceleme yaparken akla ilk olarak popüler arama motorlarının harita özellikleri geliyor. Google, Yandex gibi arama motorlarının harita özellikleri sayesinde konumun haritadaki yeri tespit edilerek sokak görünümüne kadar detaylı bir biçimde incelenebiliyor.

Google Haritalar’da sokak görünümü 

Google Maps’in YouTube kanalında buna özel hazırladığı videoda sokak görünümü (street view) özelliğinin detaylı kullanımını görebilmek mümkün. Google Maps’in YouTube kanalında yayınladığı detaylı anlatımları Türkçe’ye çevirerek sizlerle paylaşıyoruz.

Video Kaynağı

Sokak görünümü ve mobil için Google Haritalar ile her yerde yeni yerler keşfedin. Bilgi sayfasını açmak için haritada bir yere dokunun. Sonra sokak görünümüne tıklayın. Haritayı kaydırın ya da istediğiniz bölgeye gitmek için okları kullanın. Ayrıca herhangi bir sokak konumundan da sokak görünümüne ulaşabilirsiniz. Haritadaki konuma bir raptiye bırakarak sokak görünümünü bulmak için bilgi sayfasını yukarı çekin ve inceleyin. Google Earth aracılığıyla da sokak görünümüne ulaşmak mümkün.

Ekran görüntüsü alınmıştır. Kaynak

Google Haritalar nasıl kullanılır: Görüntüler

Google Maps’in YouTube kanalında dünyanın üç boyutlu görüntülerine ulaşmak için kullanılabilecek özelliğinin anlatıldığı bir video bulunuyor.

Video Kaynağı

Google Haritalar videoda bu görüntülere ulaşmanın birkaç yolunun olduğunu belirtiyor. Bunlardan birincisi arama kutusunun altındaki bilgi kartları ve ekranın altında yer alan altı karıncadır. İlk olarak haritada bir bölge yakınlaştırarak ilgili bölgeye tıklayın. Adres ve sokak görünümü bilgi kartında gösterilecektir. Sokak görünümüne girmek için küçük resme tıklayın ve fareyi sürükleyerek yönünüzü belirleyin. Ya da konumu belirli olan bir bölgeyi görüntülemek mi istiyorsunuz? Konumu yazın, sokak görünümüne tıklayarak içeriyi gör butonuna basın. Bu sayede mekanın iç bölümünü görüntüleyebilirsiniz. Dünyayı başkasının gözünden görmek istiyorsanız kullanıcıların yüklediği fotoğrafları inceleyebilirsiniz. Bu fotoğraflar sayfada fotoğraf makinesi simgesiyle yer alır. Oynatma simgesiyle eklenmiş görüntülere tıklayarak fotoğraf turu biçiminde inceleyebilirsiniz. Dünya (earth) görünümüne tıklayarak dünyayı yukarıdan keşfedebilirsiniz. Sağdaki kontrol paneli aracılığıyla görünümü değiştirebilirsiniz.

Biz de daha önce analizlerimizin içinde bu yöntemi kullanarak iddia teyit etmiştik.

Daha önceki analizlerimizden birinde Uyuyan Kadın Dağı’nı andırdığı iddiası ile paylaşılan görseldeki Susitna Dağı’nın Google Haritalar’dan kuş bakışı görüntüsüne bakarak dağın, uyuyan kadın figürüne benzemediğini görmüştük.

Google Earth aracılığıyla tarihsel görüntülere ulaşın

Google Earth uygulamasıyla yer küre üzerinde detaylı bir inceleme yapabilirsiniz. Üstelik istediğiniz tarihe giderek zamanda yolculuk yapabilmeniz mümkün. Google Earh Explore New Satellite Imagery Tool eklentisiyle güncel olarak eklenen uydu görüntülerine ulaşmayı da mümkün kılıyor.

Video Kaynağı

Google Earth uygulamasıyla geçmiş görüntülere ulaşabilmek mümkün. Bu sayede geçmişe dair sorgulamak istediğiniz konum görüntülerini inceleyebilirsiniz. Google Earth uygulamasındaki durum çubuğunda saati ve yılı görene kadar yakınlaştırın. Bu şekilde bilgileri bulunan en eski tarihe kadar gidebilirsiniz. Ya da yukarıdaki zaman kaydırıcı okları kullanarak hareket edebilirsiniz. Zaman kaydırıcısını yukarıdaki X işaretinden kapatıp açabilirsiniz.

Ekran görüntüsü alınmıştır. Kaynak

Harita görüntüleri konusunda Google Maps haricinde başka alternatifler de bulunuyor. Yandex Haritalar da sıklıkla kullanılıyor. Yandex Haritalar, Google Maps ile benzer özelliklere sahip ve benzer biçimde kullanılıyor. Bunların dışında Baidu Maps, Bing Maps, Tencent Maps, Naver Maps gibi harita özelliği olan farklı arama motorları da mevcut.

Video Kaynağı

Sosyal medyada konum bilgisi incelenebilir

Sosyal medyadaki konum bilgisi ve etiket eklenebilme özelliği sayesinde konum bazlı aramalar kolaylaşıyor. Panoramio aracılığıyla sosyal medya paylaşımda belirtilen bölgeye bakılabilir. Twitter’da ise gelişmiş arama seçenekleri kullanılarak konum sorgulanabilir. Tabii ki bu bilgilere ulaşabilmek için kullanıcının konum bilgisinin erişimine izin vermiş olması gerekir. Detaylı arama operatörleri aracılığıyla aramalar gerçekleştirilebilir.

Uygulamalar kullanılabilir

GeoSocial Footprint adlı uygulama ile kişilerin konum bilgisini içeren sosyal medya paylaşımları üzerinden konumuna erişmenizi sağlar. Flickr ile konum bilgisi bulunan fotoğrafları aratabilirsiniz. Picasa da konum bazlı fotoğrafları aratabileceğiniz uygulamalardan biridir.

Konuya ilişkin detaylı bilgilere ulaşmak için daha önce Malumatfuruş’un yayımladığı “Harita ve Uydu Görüntüsü İncelemesi İçin Seçenekler” başlıklı metnine göz atabilirsiniz.