fbpx
Yanlış
Doğru
Uydurma

Sonuç

  • Masaru Emoto’nun su kristalleri deneyinin bilimsel bir geçerliliği yok.
  • Suyun insan düşünceleri ya da duygularıyla etkileşime girerek kristal yapısının değişebileceği iddiası bilimsel olarak olarak geçerli kanıtlar içermiyor.
  • Sonuç olarak söylenen kelimelerin olumlu ya da olumsuz oluşunun su kristalleri üzerinde herhangi bir etkisi yok.

 

İddia Yayılımı

Uzun yıllardır meşhur su kristalleri deneyiyle ilgili paylaşımlar sosyal medyada dilden dile yayılmaya devam ediyor.

Bu deney, yazar Masaru Emoto tarafından yapılan ve kitaplarında sıklıkla yer verdiği teorileri kapsıyor. Teoriler; suyun düşünce, duygu ve çevresel etkilere olumlu ya da olumsuz tepkiler verdiği iddia edilen bir söyleme dayanıyor.

Emoto’nun ortaya attığı iddialara göre, suya iyi ve kötü birbirinden farklı sözler söylediğinde, oluşan kristaller üzerinde değişimler gözlemlendiği belirtiliyor.

Geçtiğimiz günlerde tekrardan sosyal medyada gündeme gelen bu iddiayı inceledik.

 

Kanıt

Paylaşımların dayanağının olup olmadığını öğrenmek için araştırmaya başlıyoruz. Öncelikle Masaru Emoto’nun, Uluslararası İlişkiler eğitimi ve alternatif tıp doktoru sertifikası bulunuyor. Emoto, su kavramı ve suyun gizemi hakkında çalışmış ve kitaplarında da güzel müziğin, olumlu düşünmenin, iyi konuşmanın su üzerinde  etkili olduğuna ve mesajlar verdiğine dair yıllardır konuşulan bu teorilerden bahsetmiş.

Emoto’nun çalışmalarında ortaya çıkardığı su kristali fotoğraflarında, altlarında yazan cümlelere maruz bırakıldığı ve çalışma sonucunda iyi ya da kötü söylemlere göre şekil aldığı belirtiliyor.

Hatta öyle ki Emoto klasik müzik dinletilen suyun daha güzel bir şekil aldığını, metal müzik dinletilen suyun ise daha kötü bir kristal oluşturduğunu da iddia ederek söylemlerini bir adım ileriye taşımış.

Çalışmalarda paylaşılan fotoğraf: 

Masaru Emoto’nun bu su kristali deneyine ait fotoğrafları milyonlarca kişi tarafından da paylaşılmış.

Peki bu deneyin bilimsel bir dayanağı var mı?  Emoto’nun bu teorilerinin aksine yapılan çalışmalar, bu fikirlerin bilimsel gerçeklikten uzak olduğunu ortaya koyuyor. Pek çok bilim insanına göre Emoto’nun deneyleri sonuçsuz ve kanıtsız kalıyor.

Yapılan deneyler sahte bilimi deneyini ortaya çıkarmış

Konuyla ilişkin görüşüne ulaştığımız  Profesör William Reville, Emoto’nun çalışmalarında sahte bilim olduğunu gösteren birçok bulgu olduğundan ve deneyin bilimsel bir dayanağı olmadığından bahsetmiş.

Yani yapılan araştırmalar gösteriyor ki, “su kristalleri deneyi” olarak paylaşılan çalışma, bilimsel bir gerçekliğe ve güvenilirliğe sahip değil. Bilimsel yöntemlerle yapılan çalışmalar doğrultusunda, su moleküllerinin duygusal ya da zihinsel durumları algıladığı ve kristal yapılarını değiştirdiğine dair bir kanıt bulunmuyor.

Buradan da anlaşılacağı üzere insanların duygularını ve inançlarını manipüle ederek para kazanmaya örnek olan su kristalleri deneyi, bilimin gerçekliğinde araştırıldığında kolaylıkla çürütülebiliyor diyebiliriz.

Araştırmayı sürdürürken aynı konuyu 2012 yılında inceleyen Evrim Ağacı’nı görüyoruz, benzer şekilde burada da Emoto’nun çalışmalarının sahte-bilim olarak değerlendirildiğine ve yapılan denemelerde Emoto’nun sonuçlarının doğrulanmadığında değinilmiş.

Ayrıca ulaştığımız kaynaklara göre, 2003 yılında illüzyonist James Randi’nin Masaru Emoto’ya eğer deneyini alanında uzman bilim insanlarıyla ve çift-kör tekniğiyle tekrarlayabilirse, 1 milyon dolar vereceğini söylemiş ancak Emoto bu teklifi kabul etmediği belirtiliyor.

Ek olarak iddia, üçlü-kör deneyi ile test edilmiş. Yapılan deneyde Emoto’nun 1900’ün üzerinde takipçisi suya iyi dileklerde bulunmuşlar, diğer tarafta ise iki farklı su grubu teste alınmış ve herhangi bir dilekte bulunmamışlar. Daha sonra sular dondurulmuş ve kristaller değerlendirilmeye alınmış. Ortaya çıkan sonuçlarda iyi sözler söylenen su grubu ile hiçbir şey söylenmeyen grup arasında herhangi anlamlı bir farka rastlanmamış.

Yani diyebiliyoruz ki, suya söylenen sözlerin güzel ya da çirkin olmasının hiçbir önemi yok çünkü bu sözler suyun sonucunda bir değişikliğe neden olmayacak.

Bilimin sahteliğine değil gerçekliğine inanın

Günümüzün ayrılmaz yapı taşları haline gelen sosyal medya ve popüler kültür, bilimsel gerçekliğin çarpıtılmasına ve sahte bilimcilerin yayılmasına olanak sağlıyor. Sosyal medyada bu tarz sahte bilim söylemleriyle sıklıkla karşılaşıyoruz. Bunda en büyük etken elbette ki sosyal medya ve popüler kültürde bu gibi inanışların bulunması. Öyle ki suyun hafızası gibi söylemlerle sahte bilimciler bolca para kazanabiliyor ve duyguları manipüle eden, kitleleri etkisi altına alan yeni ‘inançlar’ kazandırıyor. Ancak bilimsel metodolojiler ışığında bakıldığında güçlü bir sonuca ulaşılamadığı gibi bilim insanları tarafından da bu gibi deney sonuçlarının dayanağı bulunmuyor. Bu gibi popüler inançlara inanmadan önce mutlaka kaynağı sorgulanmalı ve bilimsel temeller ışığında karşılığı olup olmadığı kontrol edilmeli.

Bu sonuca itiraz et

Etiketler

  • Masaru Emoto
  • su kristalleri deneyi
  • teori

İlginizi Çekebilecek Doğrulamalar

İlginizi Çekebilecek Doğrulamalar