
Osmanlı’da avokadonun yasaklandığı iddiası
9 May 2025
17:02
Sonuç
- İddianın kaynağı Fırat Yağmurlu’nun kurmaca metni.
- Osmanlı’da herhangi bir avokado yasağına dair bilgi yok.
- Ülkemizde avokado üretimi ise 1970’li yıllara uzanıyor.
- İddia, bir hikayenin doğrulama kaygısı olmaksızın gerçekmiş gibi anlatılması ile yayılmış.
İddia Yayılımı
Dolaşımda olan bir iddiaya göre avokado, Osmanlı döneminde yasaklanmış. İddia şu şekilde detaylandırılmış:
Molla Kamil Efendi, Fransa’da tanıştığı avokadoyu Osmanlı topraklarına getirir. Topraklarımızda başarıyla yetişen avokado saraya girer. Damat İbrahim Paşa tarafından çok beğenilir ve kısa süre içerisinde ise Osmanlı sosyetelerinin sofrasında yerini alır.
Patrona Halil Ayaklanması’nda Damat İbrahim Paşa ve Molla Kamil Efendi öldürülünce ayaklanmacılar avokadonun ağaç ve timsahın birleşiminden oluştuğunu ileriye sürer. Bu söyleme inanılınca avokado yasaklanır ve Yalova’daki avokado ağaçları yakılır.
İddianın doğruluğunu inceledik.
Kanıt
İddianın kaynağı kurgu bir yazı
İddia ile ilgili anahtar kelime taraması yaparak incelememize başladık. Buna göre iddianın esin kaynağı 2016 yılında Artful Living isimli kültür sanat sitesinde yayımlanan “Avokadonun Osmanlı Macerası” isimli yazı. Metnin yazarı Fırat Yağmurlu için yazının başına şöyle bir not düşülmüş:
Yazdığı hikayelerle akıllarımızı karıştıran, “gerçek mi yoksa kurgu mu” ikilemine düşüren yazarımız bu kez Osmanlı’nın avokadoyla olan imtihanını anlatıyor.
Yağmurlu’nun sitedeki diğer yazılarına baktığımızda da kültür ve gastronomiyi harmanlayarak okuyuculara özgün bir bakış açısı sunduğunu görüyoruz.
Yazılarında, gündelik hayatta sıkça karşılaştığımız gıda ürünlerinin tarihsel ve kültürel yolculuklarını mizahi ve düşündürücü bir dille ele alıyor.
Avokado yazısında, avokadonun Osmanlı dönemindeki varlığına dair mizahi bir anlatım sunuyor. Yazar, tropikal bir meyve olan avokadonun Osmanlı topraklarına ulaşmasının zorluklarını ve bu meyvenin elit kesim arasında nasıl algılanacağını kurgusal bir hikâye ile işlemiş.
Yani Avokadonun Osmanlı Macerası adlı yazısı, avokadonun Osmanlı İmparatorluğu’ndaki hayali serüvenini mizahi bir dille anlatıyor. Yazıyı okuduğumuzda, iddia videosunun kaynak olarak doğrudan burayı aldığı kendini belli ediyor:
Yazının başkahramanı Molla Kamil Efendi. Kendisi, 17. yüzyılın sonlarında Yanya’da doğmuş, eğitimini Roma ve Paris’te tamamlamış bir Osmanlı aydını. Ziraat ve botanik konularına ilgi duyan Kamil Efendi, İstanbul’a döndükten sonra sarayda görev alıyor ve 1720 yılında lale bahçelerini kurtararak “Halaskaran-ı Lalezar” unvanını kazanıyor.
Kendisine Yalova’da tahsis edilen arazide, Fransa’da tanıştığı avokadoyu yetiştirmeye karar veriyor. Uzun uğraşlar sonucunda, Yalova iklimine uygun avokado ağaçları yetiştirip bu meyveyi saraya tanıtıyor. Damat İbrahim Paşa’nın desteğiyle avokado, saray sofralarında yer buluyor ve elit kesim arasında popülerleşiyor.
Ancak 1730 yılında Patrona Halil İsyanı patlak verince isyancılar, Damat İbrahim Paşa ile birlikte Kamil Efendi’yi de hedef alıyor. Avokadonun “timsah ile ağacın ciması sonucu oluştuğu” yönündeki söylentiler yayılıyor ve meyvenin haram olduğu fetvası veriliyor. Böylece Yalova’daki tüm avokado ağaçları yakılıyor ve bu meyve Osmanlı topraklarından silinip gidiyor.
Yazı, tarihsel olayları ve kişileri kullanarak, avokadonun Osmanlı’daki hayali serüvenini anlatıyor. Aynı zamanda toplumun yeniliklere karşı tutumunu ve değişime direncini eleştiri de mevcut.
Tarihi kaynaklar tarafından desteklenmiyor
Tarihi kaynaklarda ne Molla Kamil Efendi diye birisi var ne de avokadonun Lale Devri’nde ülkemizde yetiştirildiği ve isyan sonrası yok edildiğine dair herhangi bir bilgi. Molla Kamil tarihi bir kişilik bile değil, yazının mizahi ve eleştirel tonunu desteklemek için yaratılmış bir figür.
Ayrıca, 18. yüzyılda Osmanlı’nın hemen hemen şu sınırlara sahip olduğunu düşünürsek:
Buna avokadonun, tropikal ve subtropikal iklimleri seven bir meyve olduğunu da eklersek yetişmesi için Yalova’nın ilk tercih olmaması gerekir. Çünkü tropikal meyveler, ılık hava ve yağış severler. Bu özellikleri sebebiyle de özellikle Akdeniz bölgesinde yetiştirilir. Türkiye’den örnek vermek gerekirse Akdeniz Bölgesi, özellikle Antalya ve Alanya gibi yerler, avokado tarımına elverişlidir.
Tarım ve Orman Bakanlığı‘nın verilerini incelediğimizde de avokado’nun Akdeniz bölgesindeki illerimizde yetiştirildiğini görüyoruz. Bu da demek oluyor ki Yağmurlu’nun bu kurgu metnini okuyanlar, yazıda hiçbir kaynak belirtilmemesine rağmen doğrulama kaygısı olmaksızın yayılıma sokmuşlar.
Avokadonun Türkiye’de üretimi: 1970 sonrası
Kurguya göre 18. yüzyılda Yalova’da üretilmeye başlanan avokado aslında 20. yüzyılın ikinci yarısında Türkiye’de üretilmeye başladı.
Oysaki meyve 16. yüzyılda İspanyol kaşifler tarafından Orta ve Güney Amerika’da keşfedilmiş ve Avrupa’ya tanıtılmış. Ticari anlamda avokado yetiştiriciliği ise, 1911 yılında ‘Fuerte’ çeşidinin Meksika’dan seçilerek Kaliforniya’ya getirtilmesi ile birlikte başlamış.
Ülkemizde ise 1970’li yılların başında yetiştiriciliğine başlanmış. Hatta FAO aracılığıyla Kaliforniya’dan ‘Fuerte’, ‘Hass’, ‘Bacon’ ve ‘Zutano’ gibi ticari öneme sahip avokado çeşitleri getirilerek Antalya, Muğla, Mersin, Adana ve Hatay gibi Akdeniz illerinde deneme ekimleri yapılmış.
1980’li yılların ortalarından itibaren, özellikle Alanya ve Gazipaşa ilçelerinde avokado yetiştiriciliği hızla yaygınlaşmış. Günümüzde Türkiye’deki avokado üretiminin yaklaşık %75–80’i Antalya’da, %15–20’si Mersin’de ve %2–5’i Muğla ile Hatay’da gerçekleştiriliyor.
Sonuç olarak, daha önceden Teyit.org tarafından da incelenen ve avokadonun 18. yüzyılda Osmanlı’da yetiştirilmeye başlanıp isyan sonrası yasaklandığı iddiası kurgudan ileri gidemiyor.