
Anneler günü, Yahudi geleneği “ema kedoşa”dan mı geliyor?
14 May 2025
14:49
Sonuç
- Yahudilikte “ema kedoşa” isminde annelere özel bir gün yok.
- Anneler Günü’nün ABD’deki kurucusu sayılan Anna Jarvis’in annesinin babası Yahudi değil Hristiyan’dı.
- İddia, uydurmadan ibaret. Anneler Günü, Anna Jarvis’in annesini onurlandırmak amacıyla başlattığı bir girişim olup, Batı’daki Hristiyanlık kaynaklı sosyal hareketlere dayanıyor.
İddia Yayılımı
Sosyal medyada dolaşıma giren bir iddiaya göre Anneler Günü, Yahudi geleneğine dayanıyormuş:
“Anneler Günü’nün aslında bir Yahudi adeti olduğunu biliyor muydunuz? Yahudi kültüründe her yıl nisan ayının son haftasında ema kedoşa yani Kutsal Anne Günü kutlanır.
Bugünde çocuklar annelerine zeytin dalları sunar, annelerse evin girişine nar kabuğu asar.
Bu gelenek Tevrat’ta geçen “anneni onurlandır” buyruğunun bir yansımasıdır.
Zamanla bu gelenek Avrupa’ya oradan Amerika’ya yayılmıştır. Anna Jarvis’in annesi de bir hahamın kızıydı ve bu geleneği küçük yaşta öğrenmişti.
Evet Anneler Günü, aslında 3000 yıllık gizli bir Yahudi geleneğinin modern versiyonu.”
Kanıt
İddia metnini teker teker incelemeye başlayalım.
Ema kedoşa isimli bir gelenek yok
Yahudilerin “ema kedoşa” isimli bir gelenekleri olduğuna dair herhangi bir kaynak yok. İbranicede “ema” anne anlamına geliyor. “Kedoşa” da “kutsal” demek. Bu tamlama anneye kutsal bir anlam yüklemek için kullanılabilir.
Ancak Yahudi kültürü ile ilgili makalelerde ve Yahudi dini ve kültürel gelenekleri konusunda otorite kabul edilen kaynaklarda, “Ema Kedoşa” adlı bir gün veya annelere zeytin dalı sunma geleneği hakkında bilgi yer almıyor.
Nar kısmında gelecek olursak nar, Yahudi kültüründe önemli bir sembol. Tevrat’ta, narın İsrail topraklarının bolluğunu simgeleyen yedi tür meyveden biri olarak geçer. Narın 613 tohumu olduğu inancı, Tevrat’taki 613 mitzvot (emir) ile ilişkilendirilir. Bu nedenle de bereketi temsil ediyor. Yahudilik ve nar arasındaki bu ilişkiyi doğrulayabilsek de evin girişine nar kabuğu asma şeklinde bir geleneği takip edemiyoruz.
Anahtar kelime taraması yaptığımızda karşımıza Hevra Kedoşa isimli bir gelenek çıkıyor. Bu da “Kutsal Topluluk” anlamına geliyor ve cenaze törenleriyle ilgilenen organizasyonu ifade ediyor. Hevra Kedoşa’nın başlıca görevi, ölen bireylerin Yahudi dini kurallarına uygun şekilde defnedilmesini sağlamak.
Yani bunun da anneler günü ile bir ilgisi yok.
Ann Reeves Jarvis’in babası Hristiyan’dı
İddianın devamında sözde Yahudi geleneğinin Avrupa’ya oradan da Amerika’ya yayıldığı söylenmiş. Anna Jarvis’in annesinin babasının bir haham olduğu ve bu geleneği bildiği iddia edilmiş.
“Anna Jarvis kim peki?” diyecek olursanız kendisi Anneler Günü’nün modern anlamda kutlanmaya başlanmasındaki doğrudan çabasıyla tanınıyor. Anna Jarvis’in annesi Ann Reeves Jarvis, Amerikan İç Savaşı sırasında toplum sağlığını iyileştirmek için çalışan bir aktivistti. 1858’de altıncı çocuğuna hamileyken, hastalıkların yayılmasını önlemek için içme suyunu kaynatmak gibi uygun önlemler konusunda aileleri eğitmek adına Anneler Günü Çalışma Kulüpleri adını verdiği şeyleri organize etmeye başladı.
Ann Reeves Jarvis 1905’te öldükten sonra, kızı Anna Jarvis annesinin anısını onurlandırmak için bir “Anneler Günü” fikrini geliştirdi. Amacı, annelerin fedakârlıklarını ve önemini kutlayacak bir özel gün yaratmaktı. Anna Jarvis, 10 Mayıs 1908’de Batı Virginia’daki annesinin kilisesinde ilk Anneler Günü törenini düzenledi. O gün, beyaz karanfiller dağıttı ve bu çiçek, Anneler Günü’nün simgesi haline geldi. 1914’te ABD Başkanı Woodrow Wilson, Mayıs ayının ikinci pazarını resmi olarak Anneler Günü ilan etti.
Ann Reeves Jarvis’in babası haham değildi
Ann Reeves Jarvis, 1832’de Virginia’nın Culpeper County bölgesinde doğdu. Babası da iddianın aksine haham değil bir rahipti.
Ann Reeves Jarvis, hayatı boyunca babası gibi Metodist inancına bağlı kaldı ve Andrews Metodist Episkopal Kilisesi’nde aktif olarak görev yaptı. Kızının, yani Anna Jarvis’in Anneler Günü’nü başlatmasında da bu dini bağlılık önemli bir rol oynadı .
Dolayısıyla, Ann Reeves Jarvis’in Yahudi kökenli olduğuna veya babasının haham olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Aksine, ailesi ve kendisi Metodist Hristiyan inancına mensuptur.
Sonuç olarak Anneler Günü’nün bir Yahudi geleneğinden türediğine dair hiçbir tarihsel, kültürel veya dini kanıt bulunmamaktadır. Aksine, Anneler Günü’nün modern anlamdaki kökenleri, Anna Jarvis’in kişisel çabalarına ve Batı’daki Hristiyanlık kaynaklı sosyal hareketlere dayanmaktadır.