
100 yıllık olduğu iddia edilen ses kaydı gerçekten II. Abdülhamid’e mi ait?
22 Tem 2025
13:14
Sonuç
- Kayıttaki sözler Necip Fazıl Kısakürek’in “Abdülhamid Han” adlı tiyatro eserinden alınmış, ses ise sanatçı Sadettin Erbil’e ait.
- II. Abdülhamid’in günümüze ulaşan hiçbir gerçek ses kaydı yok.
İddia Yayılımı
Sosyal medyada dolaşıma giren bir paylaşımda Sultan II. Abdülhamid’in ses kaydının yer aldığı iddia ediliyor. Bu kayıtta bir erkek sesi, II. Abdülhamid’in ağzından bazı sözler söylüyormuş gibi sunuluyor. Söyledikleri ise şunlar:
“Allahım helal etmiyorum!
Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum!
Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili’nin (SalAllahu Aleyhi ve Sellem) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem!
Allahım! Mukaddes isimlerine kurban olduğum Allahım!
Ya Âdil!
Bana ‘Kızıl Sultan’ adını takan ve devrilmem için ellerinden geleni yapan Ermenileri, şimdi beni devirenlere parçalatıyorsun!
Bu cellatları da, kim bilir, kimlere parçalatacaksın?..
Fakat yâ Rahman!..
Adaletinle tecelli edersen hepimiz kül oluruz!
Bize acı!
Resûlünün, Sevgilinin, Kainatın Efendisinin nurunu kaydeder gibi olduğu için bu hale gelen millete, rahmetinle, fazlınla, lütfunla tecelli et!
Yâ Kâdir!
Kundaktaki yavruyu gagasına almış, kaçıran leş kuşunu düşürüp çocuğu kurtarmak ancak senin kudretine sığabilir. Leş kuşlarının gagasında kundak çocuğuna dönen milletimi kurtar Allahım!
Ya Ma’bud !..
Ömrümde tek vakit farz namazı kaçırdığımı hatırlamıyorum!
Ama tek vakit namazım olduğunu iddiaya da nefsimde kuvvet bulamıyorum!..
Huzurunda eğileceğime kaskatı kalıyorum ve duada ruh teslim edeceğime yatağımda kıvranıyorum! Sana kulluk gösteremeyen bu kulunu affet Allahım!Eğer, yılları tesbih dizisince süren hükümdarlığımda Seni bir kere anabildim, Resûlüne bir an bağlanabildimse, duamı, o bir kere ve bir an yüzü suyu hürmetine kabul et!
Yâ Sübhan!
Şu titrek elleri, Kıyamet gününde sana ‘Ümmetim, ümmetim!’ diye yalvaracak olan Habibinin eteğinde, şimdi ‘Milletim, milletim!’ diye dilenen bu ihtiyarın duasını geri çevirme! Milletimi evvelâ ‘Ba’sü ba’de’l-mevtsiz’ bir ölümle yok etmeye götüren sahte kurtarıcılar ve sahte kurtuluşlardan kurtar; ve ona bir gün gelecek kurtarıcıları, gerçek kurtuluşu nasib eyle!..
Benim artık bu dünya gözüyle görebileceğim hiçbir saadet ümidim kalmadı.
Bari felâketi olsun bana daha fazla gösterme Allahım!
Ayakta duramaz, haldeyim!
Vadem ne gün dolacak Allahım?”
Kanıt
Sözler Necip Fazıl’ın kaleminden
Ses kaydında geçen sözleri taradığımızda, bunların Necip Fazıl Kısakürek’in “Abdülhamid Han” adlı tiyatro eserine ait olduğunu gördük. Dolayısıyla metin tarihî bir belge değil, edebi bir kurgu niteliği taşıyor.
Ses, radyo tiyatrosu kaydından
Araştırmamızı Necip Fazıl ve kitabı üzerinden sürdürdüğümüzde iddia paylaşımında dinlediğimiz sesin, Abdülhamid Han kitabının radyo tiyatrosu kaydından olduğunu gördük.
Radyo tiyatrosundan yalnızca dua kısmı alınarak yapılan pek çok paylaşım var. Bunların bir kısmında seslendirmenin ismi de anılmış. Buna göre sesin sahibi Mehmet Ali Erbil’in kendisi gibi sanatçı olan babası Sadettin Erbil.
Sadettin Erbil’in diğer seslendirmelerini incelediğimizde aynı ses tonu ve üslubu görmek mümkün.
Kurgu metni farklı isimler de seslendirdi
Necip Fazıl’ın kaleme aldığı bu metin, A Haber’in “İmparatorluğa Darbe 31 Mart” belgeselinde ve TRT’nin Payitaht Abdülhamid dizisinde de kullanılmış.
Tüm bu kayıtlar birer canlandırmadan ibaret.
II. Abdülhamid’in günümüze ulaşan ses kaydı yok
II. Abdülhamid (1842–1918), Osmanlı’nın son güçlü padişahlarından biriydi ve 1909’da tahttan indirildi. O dönemde fonograf gibi ses kayıt teknolojisi vardı ama Osmanlı’da bu cihazların kullanımı çok sınırlıydı.
II. Abdülhamid teknolojiye meraklı bir padişahtı; hatta sarayda ilk sinema gösterisini yaptırmıştı. Ancak buna rağmen onun sesiyle yapılmış bir kayıt olduğuna dair hiçbir akademik ya da arşivsel kanıt yok. Osmanlı arşivlerinde ve uluslararası dijital koleksiyonlarda ses kaydı bulunmuyor.
Sosyal medyada “Ulu Hakan’ın sesi” diye dolaşıma giren ses kaydı, tarihî bir belge değil, edebiyat ve tiyatronun sunduğu bir anlatım biçimi. Sesin sahibi II. Abdülhamid değil; seslendirme sanatçısı Sadettin Erbil; metin ise Necip Fazıl’ın yazdığı bir tiyatro eserinden alınmış.
Bu nedenle “100 yıllık ses kaydı” başlığıyla paylaşılan videonun gerçeklikle bir ilgisi yok.