fbpx

Dijital mecralarda yanlış bilgiyle mücadele etme konusunda doğrulama kuruluşları ne yazık ki tek başına yeterli değil. Bu bilgi kirliliğinin yayılımına dolaylı da olsa sebebiyet veren ve bu duruma çözüm üretmek için taşın altına elini koyması gereken “en büyük oyuncu” olan sosyal medya platformlarını, bu mücadeleye çağırmak gerekiyor.

Bugün geldiğimiz noktada Facebook, Twitter ve TikTok gibi sosyal medya kuruluşlarının, dezenformasyon içeren yanlış haberleri tespit edip aksiyon alma konusunda bağımsız doğrulama kuruluşlarıyla iş birliği yaptığını ve birlikte hareket ettiğini görüyoruz.

Elbette ki örnek olarak gösterdiğimiz global medya şirketlerinin girişimleri bizleri memnun ediyor ancak yeterli olmadığını söylememiz gerekiyor. Bugün Doğrula olarak üzerinde en çok araştırma yaptığımız ve mesai harcadığımız, gerek dünya, gerekse Türkiye gündemi için hayati bir önem arz eden konu şüphesiz ki Koronavirüs Pandemisi’dir.

Covid-19, mart 2020’den bu yana Türkiye’nin gündeminde. Doğrula olarak, şubat 2021’den beri yanlış bilgi yayılımını bitirmek için çalışıyor, Türkiye’deki diğer doğrulama platformlarıyla birlikte hareket ediyoruz. İşbu süreçte, sosyal medya platformlarıyla birlikte hareket etmek amacıyla, Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı’nın (IFCN) YouTube’a bir çağrısı oldu.

YouTube Neden Doğrulama Platformlarıyla Birlikte Aksiyon Almalı?

2005’ten beri faaliyette olan, video paylaşımı ve yayıncılığın en büyük veri sağlayıcısı konumunda olan YouTube’un yanlış bilgi yayılımını engelleme politikası ne yazık ki yetersiz.

Bugün en basit şekilde kişisel bir kanal açıp, telif haklarını tamamıyla ihlal eden özensiz videolar çekerseniz, YouTube’un teknik altyapı ekibinin oluşturduğu ‘algoritmalar’ videoları yakalar ve telif hakkına sahip olan yapımcıların haklarını saklı tutar. Bu kuşkusuz olması gereken etik bir prosedür. Peki YouTube bu hassasiyeti neden kitleleri manipüle etme amaçlı uydurma içerik paylaşan ve olumsuz sonuçlara sebebiyet veren hesaplara müsaade ediyor?

Dünyada birçok ülkede IFCN’in imza yetkisi sahibi olan doğrulama organizasyonları, YouTube’un bu sorunu çözmek için bir plan yapmasını istedi ve açık bir mektup yazdı.

Doğrula olarak biz de başta Türkiye’deki IFCN imzacısı olan Teyit.org ve Doğruluk Payı olmak üzere, dünyada dezenformasyon ve bilgi kirliliğiyle mücadele eden diğer doğrulama kuruluşlarının yanında olduğumuzu belirtiyor; YouTube’un günbegün artan yanlış bilgi yayılımıyla ilgili eyleme geçmesini bekliyoruz.

IFCN’in bu konudaki mektubuna buradan ulaşılabilir.

Etiketler

Diğer Yazılar